CUMHURBAŞKANI EŞLERİ

Bu akşam yine kitaplığımın başına dikildim ve günün yoğunluğunu dağıtmak, kafamın doluluğunu boşaltmak için haleti ruhiyeme uygun kitap aramaya başladım. Kıpkırmızı kapağı ve altın rengi başlık yazısıyla gözüme takılan CUMHURBAŞKANI EŞLERİ kitabını çekip aldım raftan.
İnkılâp Yayınevi'nden 2006 basımı kitabın yazarı gazeteci Ayça Atikoğlu.
Bartın'daki evimize bir yaz tatiline giderken almıştım ve deniz-güneş atmosferinde keyifle, tadını çıkara çıkara okumuştum. Bu akşam başlangıç yazısını okumaya başladığımda tekrar aynı keyfi aldığımı hissettim. Oldum olası biyografileri severim; hele tarihe not düşmemiş bile olsalar ünlü ve tarihi bir kişilik olanlarınkini daha çok severim.
Kitapta anlatılana göre Çankaya Köşkü'nde cumhurbaşkanı eşleri hakkında hiç bir kayıt yok. Doğum ve ölüm tarihlerini gösteren bir kayıt bile. Yani neredeyse yok sayılmışlar bu kadınlar. Yazar, aradığı bilgilere köşkten ulaşamayınca, yaşamayanların akraba ve tanıdıklarına, yaşayan eşlerin de kendilerine ulaşmaya çalışmış. Akraba ve tanıdıklarda ketumluğun yanısıra unutkanlık ve yanlış hatırlama, bizzat kendilerine başvurulanlarda ise konuşmayı reddetme durumu ile karşılaşmış. Tüm bu engellere karşın bence bir ölçüde doyurucu bir eser çıkmış ortaya.
Önce sırasıyla, eşlerin Çankaya'ya geldikleri dönemlerde Türkiye'nin durumuyla eşlerin durumunun paralellik gösterdiği analizini aktarmış yazar. Atıfet Sunay'ın dışa dönük kişiliğiyle birlikte toplumun da hareketlilik göstermesi, Emel Korutürk'ün sola yakınlığı ve sanatçı kişiliğiyle sola açılmaya başlayan Türkiye'nin paralellik oluşturması gibi örneğin.
Bizde Cumhurbaşkanı eşlerine biçilmeyen rolün ABD'de tam tersi olarak çok önemli olduğunun da altını çizmiş. Jackie Kennedy'yi örnek vermiş ve yaptığı işleri anlatmış.
Latife Hanım'dan başlayıp Nazmiye Demirel ile bitiyor eşler. Semra Sezer kesinlikle konuşmayı ve bilgi aktarımını reddettiği için kitapta yer almamış.
Her zaman Emel Korutürk'e bir sempatim olmuştur. Fotoğrafından bile taşan zerafet beni etkilemiştir. Dolayısıyla ilk okumamda yaptığım gibi sıra takip etmeyip gene Emel hanımın dünyasına daldım.
Yazar da zaten Emel hanımın tüm cumhurbaşkanı eşleri arasında her bakımdan yerinin ayrı olduğunu belirtmeden edememiş.
İstanbul'un köklü ailelerinden Cimcozlar'ın kızı olan Emel hanımın soyu Yunanistan'daki Mora'ya uzanıyor. Liseden sonra Lozan'a gidip sanat tarihi okumuş. Sanata ve sanatçılara yakın oluşu bundan. Kendisi aynı zamanda ressam. Çankaya'da şarkıcı değil sanatçı ağırlayan, devrimci kadınlara davet veren ilk cumhurbaşkanı eşi. Babasının da sanat çevresiyle içli dışlı olmasından dolayı Abidin Dino, Bedri Rahmi, Semiha Berksoy, Fikret Mualla gibi sanatçı dostları olmuş. Özellikle ressam Fikret Mualla ile yakından ilgilenmiş. Paris'te parasız pulsuz ölen ressamın mezarını Türkiye'ye getirtmiş. Neredeyse her gün geçiyorum ben bu naif, çocuksu ressamın Karacaahmet'deki mezarının önünden.
Kitapta, Emel hanımın kişiliğinde karşımıza çıkan sürpriz ise, kuralları çok önemsemesine karşın kuraldışı kişiliklere bayılması. Diyor ki: "Hiç çılgın değilim ama, çılgınlara bayılırım. Semiha Berksoy'u çok takdir ederim efendim."
Altıncı cumhurbaşkanımız Fahri Korutürk'ün zarif eşi Emel hanım, bugün doksanlı yaşlarının ikinci yarısını İstanbul Moda'daki aile apartmanında sürüyor.
Çankaya Köşkü, onun gibi zarif, seçkin bir kadının ev sahibeliği yaptığı dönemi çok arıyordur, eminim.

Yorumlar

  1. Yine sizin sayenizde yeni bilgiler edindim. Yüreğinize sağlık. Teşekkür ederim. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yusuf bey ben teşekkür ederim. Yeni bilgiler katıyorsam dağarcığınıza ne mutlu bana. Selâm ve sevgilerimle.

      Sil
  2. kitabı çok merak ettim şimdi ,biyografilere bende çok düşkünümdür, bir araştırayım umarım bulurum teşekkürler. sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bulursun umarım, çok da eski sayılmaz basımı. Sevgilerimle canım.

      Sil
  3. Bir biyografi düşkünü de benim:)bayılırım özellikle Hollywood ünlü yıldızları ile ünlü roman yazarlarının biyografilerine..Emel Korutürk ve ben hayalmeyal hatırlasam da Mevhibe İnönü bence de kişiliğiyle, hanımefendiliğiyle en unutulmazlarıydı, en berbatları da kokoş Semra'ydı!!Oraya hiçbir zaman yakışmadı ve Allah'tan fazla uzun süre oturması nasip olmadı:)Çankaya köşke yazdığın gibi o günleri çok arıyordur dili olsa da söylese..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, özellikle Marylin'i okumayı çok seviyorum ben de. Aslında çok şey katıyor insana biyografiler.

      Sil
  4. selam nurten abla siz hem izleyicim hem arkadaşımdınz ,şimdi ne izleyicilerde varsınz ne arkadaşlarda baştan bir hatammı oldu acaba dedim ama aynı şekilde gülçin de hem arkadaş hem izleyicimdi yok aradım aradım yok,googleden aratıp buluyorum sizi yada başka bloglardaki izlediklerinizden neden böyle oldu bir hatam olduda sizmi sildiniz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok hayatım, ben bir şey yapmadım. Dur bir ben de inceleyeyim ne olmuş?

      Sil
    2. siyahkuğucum ya, benim de dün ya da evvelsi gün bir izleyicim izlemez olunca yazdığım 'gençliğe hitabe ayet mi' ye kızmıştır belki diye düşündüm,(olabilir kendi bilir)diyerek, ben de onu izlemeyi bırakmıştım, şimdi senin yazını görünce acaba hata mı ettim dedim, çünkü bir de baktım ki öteki blogumda izleyici olarak gözüküyor..ne yapsam yaa..sorsam mı acaba ben de senin gibi...?

      Sil
    3. evet bir sormak gerek içimize dert olup düşüneceğimize, kafamızda binbir senaryo yazacağıma sorayım dedim iyide yapmışım ,sevgiler.

      Sil
  5. Bilgilendirici bir yazı. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, sizin de okuyan gözlerinize sağlık Hüseyin bey.

      Sil
  6. 90 lı yaşlar.....etkileyici.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar