AKŞAM KEYFİ

Bu keyfi çok özlemişim. Tasasız, başı boş dolaşıp, güzel bir yemek sonrası kitapçılara girip çıkmayı.
Oğlum yarın Mersin'e gidiyor, sutopu turnuvası var. Gitmeden önce bir akşam keyfi yapalım dedik. Ne iyi etmişiz. Kadıköy sokaklarında bir o yana bir bu yana dolaştık durduk. Hava da bir kaç gün önceki bunaltıcılığından çıkmış, gayet gezilebilir bir haldeydi. Önce güzel bir akşam yemeği yedik, sonra Mühürdar Caddesi'nde ne kadar kitapçı varsa girdik çıktık. Uzun zaman oldu oğlumla böyle bir birlikteliği yaşamayalı.
Kitapçılardan birinde dolaşırken bir duvar vitrininde gördüğüm plaklar dikkatimi çekti. Yeni piyasaya çıkmış uzun çalarlardı bunlar. Barış Manço'dan Zeki Müren'e, Ajda Pekkan'dan Müzeyyen Senar'a kadar. Uzun uzun oyalandım önlerinde. Hemen alıp gitmek istiyordum ama, fiyatları da cep yakacak cinstendi. İçeride başka ürünlere, kitaplara bakıp tekrar geldim aynı yere ve bu kez tereddütsüz iki tanesini (hem de iki tane) kaptım doğru kasaya. "Kendime hediye aldım, biraz pahalı ama ne yapalım." diye de kendimi avuttum.
O kadar sevindim ve heyecanlandım ki, pikabımın işyerinde olması canımı sıktı. Hani elimde olsa hemen işyerine geri dönüp yeni plaklarımı dinlemeye koyulacaktım. Yarına artık.
Dönüş yolunda Yapı Kredi yayınlarına uğramadan edemedim. Sadece bakıp geçecektim de Orhan Veli'nin Hoşgör Köftecisi öykü kitabını ve Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli romanını görünce dayanamadım. Orhan Veli'nin öykülerini okumamıştım, Anayurt Oteli'nin ise filmini izlemiştim. Zebercet'i unutmama olana yok. Bir de romanını okuyayım, Zebercet'i tekrar canlandırayım dedim. Otobüste okumaya başladım bile.
Bu akşam keyiflerinin arasını bu kadar uzatmasam iyi olacak galiba.
Para harcamak zorunda kalsam da...

Yorumlar

  1. Nurten'im ne iyi yapmışsınız ana-oğul güzel bir vakit geçirmişsiniz, kitapçı dolaşmak gibisi de yok değil mi?:)Bu arada Anayurt Oteli'nin çok çok uzun yıllar önce hatta İstanbul'daydım sanırım ben de izlemiştim televizyonda ama içimi karartmıştı, hiç sevmemiştim...zaten eski Yeşilçam filmleri hariç yeni Türk filmlerini sevmiyorum..
    sevgilerimle öptüm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir dönem iç karartıcı Türk filmleri vardı, katılıyorum. Anayurt Oteli de onlardan biriydi. Ama Zebercet dene karakter beni çok etkilemişti. Romanı da iç karartıcı mı, değil mi göreceğiz bakalım:)

      Sil
  2. ay unuttum hemen ekliyorum: Allah kavuştursun...:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım. Gitmiş, iyiymiş, iki maç yapmışlar ikisini de kazanmışlar:) Öpüyorum seni.

      Sil
  3. Allah kavuştursun Nurten Abla.
    Ne güzel bir gün olmuş, ve evet plaklar çok pahalı. Eşimde bana pikap getirdi ama henüz içinde çalacak bir plak alamadık. Yazını okuyunca aklıma geldi, bende ertelemesem iyi olacak.
    Keyifli birgün geçirmene sevindim.
    Keyifli haftasonları, sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Gülşah'cığım.
      Eski plak alabilirsin, Akmar'da yahut Beyoğlu'nda Balıkpazarı'nın oaradki sahaflarda. 5 liradan 30 liraya kadar bulabilirsin.
      Öpüyorum seni, iyi hafta sonları.

      Sil
    2. Akmar'a baktık ama iyi çalışan bir plak bulmakta zorlanmıştık. Ama aklımda ve yüreğimde yeri var plağın.
      Bende seni öpüyorum.

      Sil
  4. Ne güzel yapmışsınız. Bazen böyle plansız yaşamak gerekiyor..Kaldı mı plak, pikap? Yıllar önce bizim de vardı. Ama şimdi yerinde yeller esiyor..Oğluna turnuvada başarılar canım. Öpüyorum sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pikap ve plak kaldı mı??? Kaldı, kaldı:))) Daha doğrusu yeniden canlandı. Eski pikapları ve eski plakları da bulabiliyorsun, yenilerini de. Yeniler doğal olarak biraz pahalı.
      Oğlum için iyi dileklerine teşekkürler. Senin memleketinde maç yapıyor ve şimdiden ikisini kazanmışlar.
      Sevgilerimle öpüyorum Hanife'ciğim.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar