NEDENDİR BİLMEM?
Havadan mı neden bilmem, içim çok sıkılıyor.
Oysa ne kadar özledim soğuğu, yağmuru. Sıcak, sımsıcak, adeta çöl sıcağı gibi geçen bu yaz bezdirdi canımdan. Her dakika yapış yapış olmaktan bıktım. Geceleri uyuyamamaktan bıktım. Bir an önce sonbahar gelsin, yapraklar dökülsün, trençkotumu geçireyim sırtıma, kulağımda müzik yürüyeyim yollarda istiyorum.
Hafta sonu, kimdi bilmiyorum, birisi, "Artık yaz sevmiyorum, ben artık kış insanı oldum" dedi. Ben zaten genç kızlığımda bırakmıştım yazı. Uzun yıllar var ki kış insanıyım. Bunu yaşlanmaya yoranlar var, sanki bütün yaşlılar kışı severmiş gibi. Ne alâka? Sıcaklık arttıkça ince giysiler giyiyorsun yetmiyor, ne yaparsan yap, istersen çırılçıplak kal, gene sıcak, gene nem. Yapış yapış, hiç çekilmiyor. Oysa kışın ne kadar soğuk olursa o kadar fazla giyinirsin, ısınırsın. Girersin sıcacık evine, zorunlu olmazsan çıkmaz üşümezsin.
Kışın düşünüp üzüldüğüm tek şey var, evsizler. Yazın parklarda, banklarda, nerede yer bulursa orada yatabilen evsizler kış gelince soğuktan korunabilmek için sığınacak yer bulmakta zorlanıyorlar. Kim bilir kaçı bu hayat mücadelesinde başarılı olup gelecek yazı görebiliyor?
Yağmura uyandım bu sabah, tatlı da bir serinlik vardı. Tam da istediğim gibiydi. Ama işte nedendir bilmem içim çok sıkıldı.
Nurten'im o can sıkıntısının sebebi mevsimler değil, iç/dış savaş yaşayan, ülkesi işgale uğramış, ordusu esir edilmiş, generalleri, amiralleri, yazarları, gazetecileri iftiralarla hapislere tıkılmış bir ülkede yaşıyor olmanın verdiği bir sıkıntı. Bana katılmayabilir ya da inanmayabilirsin, bu naçizane benim teorim. Dün bir arkadaşım da böyle sıkıntıdan yakınmıştı ona da aynısını söyledim.
YanıtlaSilSavaş yıllarında, işgal altında mutlu olmak mümkün değildir, olsa olsa günlük, anlık, 2 günlük mutluluklar yaşanabilir, biri evlenir, biri doğar, güzel bir manzara karşısında duygulanır, mutlu olunur ama içimizde hep işgal altında olduğumuzun, ülkenin berbat yönetildiğinin, hatta vatan hainlerinin iş başında olduğunun bilinçaltında hep farkında olduğumuzdan sıkıntılıyız..
Bakıyorum gazetelere millet cinnet geçiriyor..boşanmalar dün söyledi akşam haberlerinde bilmem kaç misli artmış..niye? Güllük gülistanlık bir ülkede böyle mi olur?
Bir insanın ailesi, yaşadığı evi zır delilerle dolu olsa o insan nasıl mutlu olamazsa, ülkesi de öyleyse mutlu olamaz. Hepsi birbirine bağlıdır. İsterse trilyoner olsun, havuzlu villalarda otursun eğer içinde azıcık vatan sevgisi, Atatürk sevgisi, toprak kutsallığı hissediyorsa mutlu olamaz.
Şöyle bir bak bu halde mutlu olan tek kesim var bizi parçalamak için uğraşanlarla, akp'liler onlar çay içip, kuru pasta yiyip hahaha hihihi hohoho çok mutlular, facebook'ta da bu kesim nasıl eğleniyor gözlerimle görüyorum:
"Atatürk'ün resmine tükürdüm hahaha
öteki cevap veriyor: Ben balgamlı tükürdüm.."
(daha bir,iki gün önce gördüm bu konuşmaları)öyle memnunlar ki, pkk ya bir bok yapamıyorlar ama kendi ordularını Silivri'ye tıktılar, 19 Mayıs, 23 Nisan hepsi osuruktan bahanelerle unutturuluyor, tüm okullar imam hatip olacak vs. vs. bir onlar mutlu, hatta zil takıp oynuyor. Sen de o kesimden olsaydın şu anda sıkılmaz çok mutlu olurdun.
Sevgilerimle öpüyorum...
Hayatım, haklsın. Ve maşallah benim yazımdan uzun yorum yapmışsın. Çok memnun oldum buna.
SilSorma, her gün bir yeni haber, bir yeni olay, çıldırmak işten değil. Babalarının çiftliği gibi gördükleri güzel ülkemizin canına okumak ve ABD'ye kul olmak için ne varsa yapıyorlar. Sen, ben üzülüyormuşuz ne gam. Facebook'taki durumdan ben de rahatsızım ayrıca. Sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi. Tamam, her dakika ağlayıp sızlanmak olmuyor belki, arada Hayat da pek güzel deme hakkımız yok değil. Ama ne bu be kardeşim? Bütün derteleri yemek, içmek, müzik dinlemekmiş gibiler maşallah.
Canım, öpüyorum seni. Elbet devran dönecek.
Geçmiş bayramın mübarek olsun canım annenin ve senin ellerinden yanaklarından öptüm , zafer bayramın kutlu olsun ve bende çok sıkılıyorum şu aralar uff puff konumundayım:))
YanıtlaSilsevgilerimle kocamannnnn sevgilerrr bıraktım:)