DOĞADAN UZAK YAŞAYIP GİDİYORUZ


Dün bir ağaca dokundum.
Ne var bunda demeyin, çok şey var aslında. En son ne zaman bir ağaca dokundunuz siz, hatırlıyor musunuz?
Ben hatırlamıyorum. Her yaz Bartın'daki köyüme gidip en az beş on günümü orada geçirdiğim halde. Ne yazık!
Dediğim gibi dün bir ağaca dokundum; iş için koşuşturup dururken yorgunluktan bitap düşmüş bir halde kaldırımda minibüs bekliyordum, farkında olmadan önümdeki ağacı elime destek yaptım. Elimin altındaki kabuk yapı şaşırttı beni. Nasıl da iri bir gövde ve nasıl da kalın ve derin çizgiler vardı bu ağaçta. Uzun uzun gezdirdim elimi gövdesinde, sanki okşar gibi. Sevgimi vermek geçti içimden, o da bir canlı çünkü. Nasıl çiçeklerle konuşulabiliyor ve konuşulan o çiçekler sevildiğini anlayıp serpiliyor, katmer katmer açıyor, onun gibi işte.
Birden, doğadan ne kadar uzaklaştığım geldi aklıma. İşti güçtü, çoluktu çocuktu, sorumluluktu derken doğadaki hiç bir şeyin farkına varamaz olduğumu düşündüm. O kadar ufak tefek şeyleri dert ediyoruz ki, sanki dünyaya defalarca gelecekmişiz gibi. Fark etmemiz gereken doğayı fark etmeyi sanki bir dahaki gelişimize erteleyebilecekmişiz gibi.
Kışın kupkuru olan dalların bahar gelince mucizevi bir şekilde yeşermesini hayretle izlediniz mi?
Peki güneşin doğuşunu en son ne zaman izlediniz? Öylesine değil, gözalıcı, derinden. Şu kısacık hayatımızda kaç kez güneşin doğduğu o mucize anı yaşabiliriz ki? Keza günbatımını da öyle.
Sokakta yürürken, durakta beklerken burnunuzun dibinde bitiveren bir kediciğe sevgiyle baktınız mı hiç? Onunla konuşmayı denediniz mi? Deneyin, inanın bütün negatif enerjinizi alıp götürür, içinizi huzurla doldurur.
İşyerimde her öğlen yemeğinde ekmek artıyor. Yangın merdiveninin bulunduğu güneşli aralığa da her gün sayısız kuş geliyor. Ben de oraya onlar için birazcık ıslattığım bu ekmekleri koyduruyorum. Kuş Aşevi gibi oldu yangın merdiveni:) Hayvancıklar bu gidişle tostoparlak olup uçmayı unutacaklar. İşte huzur bu; kuşlar tıkınıyor ben mutlu oluyorum.
Çocukken ağaçlardan inmezdik, çiçeklerle, böceklerle, bilimum hayvanla daha yakındık. Kısacası doğaya yakındık ve mutluyduk.
Şimdiki çocuklar neden mutsuz diye düşündüğümde, biraz da sebebi bu diyorum.
İşte kırk yılda yanlışlıkla bir ağaca dokunacağım da huzur bulacağım.
Yazık, değil mi?

Yorumlar

  1. Evet yazık Nurtenciğim..:( hem de çok yazık.sen şanslısın, tesadüf de olsa bir ağaca dokunarak özünü hatırlamışsın. Ya hiç dokunamayanlar, ya da dokunacak ağaç bulamayanlar ne yapsın? Hırs uğruna, kazanacağı para uğruna ortalıkta devasa binalardan başka yeşil bir ağaç mı var? İnsanların gergin, agresif, mutsuz olmalarının nedeni değil midirki? bir toprağa bir ağaca dokunup negatif enerjiyi atması..Birine yardım etmesi insanı olumlu etkilemz mi? Kendimizden başka düşündüğümüz var ki, mutlu olalaım. Nurtenciğim çok güzel ve akıcı bir şekilde kaleme almışsın yazını emeğine kalemine sağlık canım, öpüyorum seni.. Gönlünce bir pazar geçirmeni diliyorum..

    YanıtlaSil
  2. Bir ağaca dokunmak, doğayı hatırlamak; dolayısıyla bir ağacın düşündürdüklerini dile getirmek, sorumluluğunu hatırlamak, insanları doğaya sahip çıkmaları konusunda uyarmak...Yüreğine sağlık diyeceğim. Duyarlı olmamız gerektiğini kaç kişi günlük yaşamında duyumsar, etrafına bakar. Sadece ağaçlara değil, otlara, kuşlara ve diğer canlılara ve doğal yaşamın can çekişmekte olduğuna, bunun sonucunda insanların giderek olumsuz etkileneceğine kaç kişi yüreğinde yer verir? Sayının artması çıtanın yükselmesi lazım. Dünya genelinde artan ısının, artan fırtınaların, şiddetli yağışların, taşkınların ve sellerin yaptığı tahribatlara bir bakalım. Altı kıtanın tümünde değişen iklim şartları, eriyen buzullar, yükseklere çekilen kar örtüsü, kuruyan bitkiler, sıcaklıktan kavrulan canlılar ve susuzluk. Yaklaşık yarım saat süren şiddetli bir yağışta evlerin çatılarının uçması, minarelerin yıkılması, kaldırım taşlarının yerinden sökülmesi sıradışı olaylar olarak görülmemeli. Sera gazı salınımının artmasının sonucunda atmosferde tutulan sıcak havanın El Nino ve La Nina karakterli tropikal fırtınalara sebep olması...Artan bir kaç derecelik sıcaklıkla birlikte hava sıcaklıkları ve yağışlarda büyük artışların olması... Son yıllarda yıkıcı hale gelen meteorolojik olaylara hortumlar ve yıldırımların eklenmesi...Benzeri olayların tümü nün sırrı işte o ağaçta saklı. Severek okşanan kabuğuna sıkıca sarılmamız gereken ağaçta.

    YanıtlaSil
  3. Nurten Ablacım özlemişim seni ve yazılarını.
    Haklısın "çocuklar asosyal oldu" diyoruz ama onlar için doğaya da sahip çıkmıyoruz.
    Biz eşimle şanslıyız biraz. Evimizin bahçesi ağaçlılı, hatta sokaklarımız da. Hemen balkon önünde kocaman bir ceviz ağacımız var, yazın muhteşem açıyor, üzerinde de kargalar yuva yapmış. Onların sesiyle güne başlamak, duymak, hissetmek çok güzel. Ve dediğin gibi huzur veriyor ağaca dokunmak, görmek.
    İyi haftalar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar