ÇOK İNSAN, ÇOK HAYAT

Bayramın üçüncü günü akşamı Beyoğlu İstiklâl Caddesi.
Ani bir kararla çıkmış dolaşıyoruz.
Bir kaç aydır ayak basmadığım caddeye sanki yıllar sonra ilk kez geliyormş gibi bakınıyorum.
Ne kadar çok insan var ve ne kadar çok hayat.
Dünyanın en güzel şehirlerinden İstanbul'un en güzel caddesi burası. En özgür caddesi. Her kesimden insana hitap eden mekanların bulunduğu, herkesin rahatça gezip tozabildiği, gecenin geç saatlerinde bile kadınların başka yerde olamadığı kadar serbest olabildiği, adım başı müziğin duyulduğu en özgür cadde.
İster bir lokantaya gidip sakince yemeğini yer, arkadaşınla sohbetini edersin. İster sadece kitap ve müzik mağazalarını dolaşıp alışverişini yaparsın. İster efkar dağıtmak için Nevizade'ye, Çiçek Pasajı'na gider alem yaparsın.
Ne kadar çok insan var ve ne kadar çok hayat.
Caddenin başından baktığında insan kafalarından başka bir şey görünmüyor, iğne atsan yere düşmeyecek gibi. Fakat, onların aralarından yürümene engel olmuyor bu kalabalık. Yine, sağına soluna bakınarak rahatça yürüyebiliyorsun.
Bir anda dünyan değişiyor, sıkıntın mı, derdin mi varmış unutup gidiyorsun. Orada bulunduğun süre içinde sanki bambaşka bir dünyaya geçiş yapıyorsun. Hayat hep böyle olsa diyorsun.
Her zaman yaptığım gibi yine kafamı kaldırıp binaları inceledim. On dokuzuncu yüzyılın sonuyla yirminci yüzyılın başında yapılmış, ünlü mimarların elinden çıkma estetik düzeyi yüksek binaları. Kim bilir kimler ne yaşadı buralarda sorusunu sordum yine. Şimdi caddede dolaşan binlerce insanın her birinin ayrı birer hayat hikâyesi varsa, o evlerin her birinde yaşayan her bir insanın da ayrı bir hayat hikâyesi vardı. Hepsi sevindi, mutlu oldu, üzüldü, acı çekti, ihanete uğradı, yaşarken insanın başına gelebilecek her şeyi yaşadı.
Biz şimdi, bazı şeyleri ilk kez yaşarken sanki dünyada sadece bizim başımıza geliyor sanıyoruz ya, yok be canım, bu kadar insan ve bu kadar hayat ne yaşıyor? Tabi ki aynı şeyleri. Sadece etkilenme düzeyleri farklı oluyor o kadar.
Güzeldi bayramın üçüncü günü akşamı İstiklâl caddesi. İyi geldi.

Yorumlar

  1. Merhaba Nurten Ablacım. ÖÖnceli iyi bayramlar.
    İstiklal Caddesi... bende her gittiğimde düşünürüm ne kadar çeşitli insanlar var, bazen 1amanin bu nasıl bir giyim yada acaba şurda köşede için enç dalmış ne düşünüyor?" diye düşünürüm ama hep iyidir İstiklal Caddesi.
    İyi dinlenmeler.

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir gözlem...İstiklal Caddesine hiç gitmedim...Kim bilir bel ki bir gün giderim. O anlattığın mekanları bende görürüm...Bayram tadında bir yazıydı. Kalemine sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Ben de çoğu zaman özellikle akşamları dışarı çıktığımızda evlerin pencerelerinden dışarı vuran ışıklara bakar ve derim ki, kim bilir bu evlerde neler yaşanıyor, ya da yaşandı...Bilemezsin..Eskiler "uzaktan davulun sesi hoş gelir" derler. Yazında özellikle konu ettiğin hayatlar, herkesin bir hikayesi var ve kendisini yansıtır.Ama kimse bir diğerinden çok farklı bir hayat sürmüyor.Yaşadığımız acı bir olay sanki altından kalkamayacak hissi uyandırır ilk etapta. Sonra başkalarının da aynı yada daha ağır yaşadığı olayı düşünerek teselli buluyor insan. Yaşanan acı sadece tek kişinin başında olsa çatlar ölür derdi annem. Çok haklıydı.Canım kalemine yüreğine sağlık güzeldi yazın. Öpüyorum seni en samimi sevgilerimle..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar