İSMET

Pazar sabahı...
Oldukça erken kalktım. İçimde bir sıkıntı, ne kadar def etmeye çalışsam gitmiyor. Bir yandan eve getirdiğim işler, bir yandan pazartesi beni bekleyen iş yoğunluğu, bir yandan kötü geçmiş bir haftanın ruhsal yorgunluğu.
Kahvaltımı hazırladım, pencere önündeki masama oturdum. Yarısını iştahla, çünkü çok açtım, yarısını ise içim almayarak zorla yedim.
Camı açıp dışarıya baktım biraz. Hava umduğumdan iyi, rüzgar yok, güneş yüzünü göstermiş, iyi geldi. Alt katımdaki market açılmamıştı henüz. Mutfaktaki bir iki işi hallettikten sonra tekrar pencereden bakıp hava alayım dedim. Marketin demirbaş elemanı İsmet'i gördüm, kıvırcık salata sandıklarını yerleştiriyordu yerine. İsmet'i çalışırken görünce içimdeki sıkıntının ne kadar boş olduğunu düşündüm. Dağıldı gitti bir anda.
İsmet Niğdeli, orta yaşta sayılır, geçen yıl başladı işe. Onunla birlikte başlayanların hepsi bıraktı, yenileri girdi, çıktı o hep burada. Zor bir işi var, sabah sekizden akşam on bire bazen on ikiye kadar ayakta koşturup duruyor. Akşam iş dönüşlerinde benim aldığım sebze meyveyi tartarken sohbet ederiz bazen. Çok güzel hal hatır sorar, espri yapar, motive eder, ama hep şikayetçidir. Çok çalıştığından, izin kullanamadığından, değerinin bilinmediğinden. Haksız diyemem, yapabileceğim bir şey de yok, sadece dinlerim ben.
İlk geldiğinde yakınlarda bir yerde tek göz harap bir odada kalıyordu, sonra hasta annesini getirdi Niğde'den tedavi ettirmek için, gene pek iyi durumda olmayan, ama biraz daha büyük yeni bir eve geçti. Tedavi olan anne geri gitti, şimdi yine yalnız İsmet. Bütün gün çalışıyor, bazen haftada bir gün izin bile kullanamıyor, sosyal hayat nedir bilmiyor, hasta olsa evinde yatıp dinlenemiyor.
Benim de dert ettiğim şeylere bakın.
Aç değilim, açıkta değilim, sağlığım yerinde, varsın işler geciksin, varsın insanlardan istemediğim karşılıklar alayım, ölüm yok ya ucunda.

Yorumlar

  1. :)) bende yeniden hergün yazmana sevindim :))Bunalım ruh halleri sarmış yine seni..Sadece seni sarmadı bende de var:))Yoğun iş temposu sendromu bu:))Sanırım bayram molası iyi gelecek.Gerçekten çevreye bakıp bazılarını gördüğümüzde halimize şükredip teselli buluyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her gün neredeyse iki yazı Nazan'cığım:) Depresyona girmemek için yazıyorum, yazıyorum:)
      Öptüm.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar