SELÂM ÇOK UZAKLARA

Dün bir arkadaşımın doğum günüydü.
Şimdi hem fiziken hem de ruhen çok uzakta olan bir arkadaşımın. Çok uzun yıllar oldu görüşmeyeli, o istedi koptuk, ama her doğum gününde hatırlar yadederim eski günleri.
Dün de aynısını yaptım. Bir zamanlar hayatımda böyle bir arkadaşım vardı, şimdi yok. Kaç kişi var hayatımda böyle, kimler geldi kimler geçti?
Her biriyle farklı boyutta arkadaşlığım oldu, yaşamımın bir parçası oldular bir zaman. Hiç kimseden kopmak istemedim, hayatımdan birini çıkarmak zordur benim. Hani Sezen Aksu'nun bir şarkısı var ya, 'Gitmem, gidemem', onun gibi aynı. Ben kimsenin hayatından gidemem kolay kolay.
Ha, böyle olunca da tabi amma kalabalık oluyoruz değil mi? Olsun, şikayetim yok, her birine yetişmek zor olsa da hayatımdaki varlıklarını bilmek yetiyor bana.
Benim için bu arkadaşım olukça önemli. Tüm üniversite öğrencilik dönemimi kaplayan bir isim.
Üniversiteye gelene kadar içe kapanık bir insandım, her zaman kendime güvenim tamdı, ama özgüvenim eksikti. İşte o özgüvenimin yerine gelmesini sağlayan arkadaşımdır dün yadettiğim. Kabuklarımın bir bir kırılmasına yardımcı olup dışa açılmamı sağlayan.
Belki hâlâ özgüvenim tam değil, ama o eski benden hiç eser yok artık. Bir açılmışım pir açılmışım yani.
Malatyalı'ydı, üç yaş büyüktü benden, aynı öğrenci evini paylaştık, evi paylaşmak bir şey mi, düşüncelerimizi, duygularımızı, paralarımızı paylaştık. Kâh güldük kâh ağladık, kavga da ettik neşeyle kadeh de tokuşturduk.
Ama yok artık işte, zaman iyi gelmedi bize. Ayrı şehirlerde ayrı hayatlar yaşarken bir de bakmışız kafaca durduğumuz yerde de ayrıyız.
Düşündüm, kalsaydı hayatım nasıl olurdu? Cevabını veremedim, ama yokken renklerimin eksik olduğunu biliyorum.
Her neredeyse bu sayfadan selâmımı gönderiyorum ona. İnternet kullanıyor mu, facebooku var mı, varsa beni bulmuş mudur,bulduysa hiç okumuş mudur bilmem.
Hafızamın çok güçlü olduğunu ve kalem kâğıt kullanmadan hiç bir kimsenin doğum gününü atlamadığımı bilir. Bu yüzden belki o da yadetmiştir beni kim bilir?

Yorumlar

  1. Nurten'im üzüldüm, benim Zeynep'e benzettim..demek herkesin başına geliyor bu tür ayrılıklar, istenmeyen ayrılıklar diyeyim..ama biliyor musun madem o ayrılmak istemiş, o zaman ısrar etmemek ve üzülmemek senin en doğal hakkın canım, bir şeyler bazen yolunda gitmiyor işte...ben ne diyorum biliyor musun en iyisi yalnızlık...böyle uzaktan uzaktan, arada sırada birbirine gidip gelmek..bir arada oturunca o büyü bozuluyor, zamanla birbirlerinin kimi huylarına gıcık olmaya, sinir olmaya, tahammül edememeye başlıyor insanlar...evliliklerin de bu yüzden bozulduğunu düşünürüm hep..
    uzun lafın kısası hatırla ama üzülmeden hatırla e mi..bu arada ah böyle hafıza bende olsa:)))kızkardeşim, rahmetli annem, babam ve iki yeğenim hariç kimsenin yaş gününü hatırlayamam:((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Vallahi gerekli gereksiz ne kadar şey varsa hatırlıyorum.
      Zeynep'i okumuş ve ben de arkadaşımla ilişkime benzetmiştim. Haklısın insanlar birarada olunca büyü bozuluyor gerçekten. Yalnızlara hayran oluyorum, seçerek yalnız kalanlara. Ama ben yalnızlığı sevmeme karşın zaman zaman kalabalık olmak istiyorum. Evime gelen giden olsun, onlara sofra kurayım, kahve yapayım, pazar sabahları kahvaltımı yalnız yapmayayım...
      Ama yalnız kaldığımda da dertlenmem.
      Sevgilerimle canım.

      Sil
  2. Arkadaşlık sevgidir, vazgeçememektir, bilene tutkudur, özgüvendir. Sağlam ve çıkarsız dostluklar ve arkadaşlıklar niye unutulsun ki...Hele hele yaşamımızda yeri doldurulamaz bir yeri varsa. Yazılarınızı severek okuyorum. Hem de hepsini. Lakin zaman zaman yorum yazmaktan kaçınıyorum işte...Sevgiler saygılar. Umarım arkadaşın okur bu içten duygularını...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hüseyin bey inanın sizin yazılarımı severek okuduğunuzu bilmek bana gurur veriyor. Yorum yapsanız da yapmasanız da okunduğumu biliyorum ya, hem de saygı duyduğum bir öğretmen tarafından. Ne yaptınız İstanbul'da, hâlâ burada mısınız yoksa döndünüz mü?
      Eskisi gibi zaman ayıramıyorsunuz internete, işiniz bitmedi anlaşılan.
      Saygı ve sevgilerimle.

      Sil
    2. İstanbul'a beş yıllığına da olsa yerleştim. Çocukların birinin işi diğerinin okulu aynı mekanda olunca başka da çare kalmadı zaten. Ailenin bir arada olması gerekiyordu. Günümüz şartlarının acımasızlığında bin bir meşakkatle yetiştirip hayata hazırlamaya çalıştığımız çocuklarımıza sahip çıkmak, onları devasa şehrin devasa sorunlarıyla tek başlarına mücadele etmekten kurtarmamız gerekli. Ben de onu yaptım. Avrupa yakasında küçük çekmece gölüne yakın bir mesafede Bahçelievler'de karar kıldık. Bakalım günler ne getirip ne götürecek. Hayat bu yarın ne olacağı belli değil. Yeni bir çevreye alışmanın duyarlı yapım nedeniyle kolay olmayacağını biliyorum. Yerleşmenin getirdiği ufak ta olsa sorunlarla boğuştum bu sürede. Anlatacak o kadar şey var ki aslında...Saygı ve sevgilerimi ben de size iletiyorum...Fırsat oldukça da facebook'ta arkadaşlarla sohbet ediyorum işte...

      Sil
  3. İstanbul'un bana göre öbür ucunda oturuyorsunuz. Çocuklarımız için düşüncelerinize katılıyorum. Şu hayatta her şey onlar için değil mi? Anlatacak çok şeyiniz olduğunu da tahmin edebiliyorum. Beş yıl burada olacağınıza göre belki bir gün görüşme imkanı buluruz hocam. Kim bilir?
    Selâm ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar