YAZMAK TUTKU VE İHTİYACI


Sevgili Hüseyin Güzel hocamın bu akşam paylaştığı bir şiiri okuyunca düşündüm. Şair ne kadar haklı, yaşamak öyle şeyler öğretiyor ki insana, okuduğun hiç bir kitaba benzemiyor. Öyle şeyler geliyor ki başına, tüm kitaplar paramparça oluyor artık. 
Bunu en iyi anlayanlardan biriyim, özellikle son üç beş yılımda yaşadıklarım, karşılaştıklarım beynime, yüreğime hiç çıkmamacasına kazındı. Asla unutamayacağım sahneler, diyaloglar, asla unutamayacağım üç kağıtlar, namussuzluklar gördüm. 
Çok kitap okuduğum için hayatı tanıyor sanırdım kendimi, çok fazla da insanla haşır neşirdim, hemen hemen her kesimden insanla bir şekilde yolum kesişti. Buna rağmen ben hayatı tanımıyormuşum meğer. Tanıdıkça yalnızlıklara boğulacakmışım meğer. İnsanlardan neredeyse bucak bucak kaçacakmışım meğer. 
Yazmak tutkusu ne güzel bir tutku. Şimdi bu satırları yazarken, içimi boşaltıp rahatlıyor, tanıdığım tanımadığım, yüzünü hiç görmediğim insanlarla paylaşıyorum. Bazen benimle aynı duygu durumunda olanlara iyi geliyor yazdıklarım  seviniyorum. Bazen ben onların yazdıklarını okuyunca bana iyi geliyor, teşekkür ediyorum. 
Sanal dünyanın arkadaşlıklarının yalan olduğunu söyleyenler var. Bir kısım için olabilir, benim için değil. Yazı çizi ile uğraşan, düşünen, düzgün insanlar benim arkadaşlarım. Türkiye'nin hemen her bölgesindeler. Her biri ile ayrı ayrı ortak yönlerimiz var. Bazen öyle oluyor ki, gecemin sessizliğinde yalnızlığıma ortak olup mutluluktan gözlerimin dolmasına sebep olabiliyorlar. Seviyorum ben hepsini, eminim ki duygularım karşılıklı. 
Şimdi, kulağımda Radyo D'den Hakan Eren'in 'Bir Zamanlar' programı ve seçtiği muhteşem eski şarkıları dinleyerek yazıyorum sizlere bu satırları. Yazarken müzik dinlemek de ayrı bir keyif ve ilham sebebi. 
Esen kalın efendim.




Yorumlar

Popüler Yayınlar