10 KASIM


Yarın 10 Kasım.
Büyük önderimiz Atatürk'ün 74. ölüm yıldönümü.
Evde olacağım, uzun zaman sonra ilk kez bir cumartesi işe gitmeyeceğim. Oğlumu okuldaki törene gönderdikten sonra saatin dokuzu beş geçmesini bekleyeceğim. Sirenler çalıp saygı duruşuna geçtiğimde her yıl olduğu gibi Atatürk'ü anlamayanları düşünüp gözümden iki damla yaş süzülecek.
Yaşadığımız bu cennet gibi vatanı bin türlü fedakarlık ve kahramanlıkla bize bırakan yüce insanı nasıl anmak istemez, yaptıklarını nasıl inkar eder insanlar?
Rejim karşıtı olduğu açıkça bilinen, Atatürk'ü yok etmeye çalışan günümüz iktidarındakilere nasıl oy verir bu insanlar?
Demokrasilerde elbette herkes istediğine oy verir, elbette her düşünceye saygı duyulmalıdır. Ama kimse kusura bakmasın, bugün yaşıyorsak bunun sebebi olan büyük insana lâf eden hiç bir insana saygı duyamam. Onu halkımızın kafasından silmek isteyen hiç bir partiye oy veremem.
Merak ediyorum, bir kere olsun gerçekten, anlamak, öğrenmek, tanımak amacıyla O'nun hayatını okumuşlar mıdır?
Sanmıyorum.
Bir kere bile samimi olarak bu amaçla okusalardı ona lâf etmeye utanırlardı.
Ben utanıyorken onların nankör söylemlerinden onlar zerre kadar utanmıyorlar.
Yarın 10 Kasım.
Ruhun şadolsun büyük insan!

Yorumlar

  1. Kalemine sağlık Nurten Hanım...Elbette yarın 09.05'de onu saygıyla bir kez daha yad edeceğiz. Daha önce yazdığım bir yazıdan yazınızın altına yorum olarak eklemek isterim ki: "Mustafa Kemal Atatürk bayramlara sığmayacak, her an yüreklerimizde varlığını sürdürecek kadar büyüktür. Büyüklüğünü anlamak için yok olmakta olan bir milletin nasıl ve hangi zor şartlarda kurtarıldığına bakmak yeterlidir.
    Mustafa Kemal, sadece Kurtuluş Savaşı sırasında askeri anlamda emperyalist güç odaklarına karşı verdiği müthiş mücadele ile değil; savaş sonrasında siyasi, kültürel ve ekonomik anlamda da aldığı önlemlerle ve yaptığı uygulamalarla da büyüklüğünü kanıtlamıştır.
    Mustafa Kemal bir direniştir. Bir milletin var olma mücadelesinin çelikleşmiş ifadesidir. Vefa ve namus borcumuzdur. Varlığımız, bağımsızlığımız, yarınlarımız, onurumuz, toprağı vatan yapan düşüncemiz, bilgimiz, enerjimiz, aydınlanmamız ve erdemimizdir.
    Bu nedenle Mustafa Kemal’in bize sunduğu gerçek zenginliğimizin, ortaçağ karanlığından kurtulup özgürleşmenin, özgür birey olma erdeminin, bağımsız ve çağa uygun yaşam tarzımızın öneminin bilincinde olmalıyız. Bu zenginliklerimizin ve Mustafa Kemal’in ulusumuza kazandırdığı kavramların, devrimlerin ve değişimlerin ayırdın da olmalı onlara sıkı sıkıya sarılmalıyız.
    O’nun vurguladığı gibi; düşünce, bilgi, beden yönünden güçlü ve yüksek karakterli birey olmalıyız. Emanet ettiği cumhuriyete, fikirlerine ve düşüncelerine sahip çıkmalıyız.
    O’nu yaşıyor ve yaşatıyor olmalıyız. """

    YanıtlaSil
  2. Nurten'im demokrasilerde herkes istediğine oy verir haklısın. Ama ben de Atatürk'e laf edenlere saygı duymam, oy vermem, dahası şöyle sokakta görsem suratlarına tükürürüm...
    Yarın 10 Kasım...kaç yıl oldu 70 mi, daha mı çok kaç yıl geçse de seviliyor ya o sevmeyenler çatlıyorlar bir yandan da...
    Ata'mız ışıklar içinde yatsın...
    2. Kurtuluş savaşını da yapacağız inşallah onu mutlu edeceğiz cennette...
    sevgiler canım

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar