OYUNBAZLAR

Bazı insanlar hayatı bir oyun olarak görür. Zaten onların hayatları da oyunlarla doludur. İnsanlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya bayılırlar. Hiç düşünmezler bile kendilerine zevk veren bu oyunun karşı tarafta yarattığı hasarı.
Bugün seninle konuştuğu bir konuda söylediğini yarın bir başkasının yanında inkar eder, hem öyle bir inkar eder ki sen bile şüpheye düşersin. Gün geçmesi bile gerekmez, bir kaç dakika bile yeterlidir, amacı bellidir, karşısındaki diğer kişiye karşı seni ezmek. Şimdi ondan menfaati vardır çünkü, ona şirin görünmek gerekiyordur.
Genellikle megaloman tiplerdir bunlar. Kendilerinden başka kimsenin öne çıkmasını istemeyen, kendilerinden başka kimsenin üstün özellikleri olabileceğini kabul etmeyen insanlardır.
İşin bir de iç yüzü vardır, kimsenin bilmesini, kendilerini zayıf görmesini istemez bunlar. Kimse istemez elbet zayıf görünmeyi, ama oyun içinde oyunla olmaz bu güçlü görünme çabası.
Dürüst, ilkeli, kendisine saygısı olan insan yapmaz bunu. Yaptığı zaman kendisine olan saygısı yok olduğu gibi, başkalarının da ona olan saygısı yok olur. Ama o bunun farkına bile varmaz ne yazık ki.
Yazık olan nedir biliyor musunuz?
Ona güvenen, dürüst ve açık sözlü insanların bu şekilde güvenini kaybetmektir.
Ve ne yazıktır ki O, bunu hiç anlamayacaktır. Anlasa da iş işten çoktan geçmiş olacaktır.

Yorumlar

  1. Nurten'im ne çok var bu tür kişiler:(((aman uzak dur hayatım bunlardan, canını sıkmalarına izin verme, aslında bunları bir güzel bozmalı ama kibarlıktan yapmıyoruz, sen birkaç gün sonra inkar ederler demişsin ya, öyleleri var ki, bir saniye önce söylediğini bir saniye sonra evirip çeviriyor:)))dediğin gibi megalomanyaklarda çok rastlanıyor..sıkma canını boşver onlar kaybediyor sen değil..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana öyle bir şey oldu ki Müjde'ciğim, artık hiç bir şey beni ne şaşırtıyor ne de canımı acıtıyor.
      Kaybetmediğimi biliyorum, üstelik kendimi kazandığımı bildiğim için çok mutluyum.
      Sevgilerimle.

      Sil
  2. Yazdığınız her yazının "satır" aralarında bilinmesi, üzerinde düşünülmesi gereken "öğretiler" var...Yaşama dair, geleceğe ve geçmişe dair. Geçmişi ve günümüzü bilmeyen, doğru algılayıp, doğru okumayanların; geleceğe yönelik "doğru" ve yerinde karar vereceğini düşünmek zordur...Yaptıklarıyla, söylemleriyle, dolambaçlı yaklaşımlarıyla ahkam kesenler doğaldır ki başkalarını düşünmeyecektir. Ben bu gibileri "Mahalle Şövalyesi" olarak adlandırıyorum...Rant'ları "yalan"dır bunların...Yalanlarla süsledikleri söylemlerini; insanların ve çevresindekilerin ve hatta bire bir arkadaşlarının gözünün içine baka baka söylerler...İnananları vardır. İnanmayanları da. Bilmedikleri ya da düşünmedikleri; insanların düşünüyor olmalarıdır. Düşünen ve algı yanılsamasına kurban olmayanlar bunların ipliğini pazara çıkarırlar...İnsan "aklı ve yüreğiyle "barışıksa eğer, bunlara pirim vermez zaten...Kalemine; düşüncelerine; gözlemlerine sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Aynen öyle hocam. Aklı ve yüreğiyle barışık hiç bir insan prim vermez bunlara. Ve bunlar gerçekten karşılarındakinin de düşünüyor olduğunu bilmezler.
    Sağolun, varolun.
    Selâmlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar