PAZARTESİ AKŞAMI NEŞESİ

Ben bu pazartesi akşamlarını ne çok sever oldum.
Radyoda Hakan Eren'le Bir Zamanlar programını keşfedeli beri pazartesilerim neşe ile son bulur oldu.
O kadar çok eski şarkı varmış ki, önce hiç duymadım sanırken bir de bakıyorum  ben de eşlik ediyorum şarkıya. Hepsi çocukluğumun şarkıları, bir kısmı ise ablamın plaklarında dinlediğim daha eski zaman şarkıları.
O neşeli, sorumsuz, mutlu çocukluğumu hatırlatıyor bana. Sanırım çocukluğunu hatırlamak her insana huzur verir. Çok iyi geçmemiş de olsa güzel günlerdir onlar. Hiç bir yükün altında ezilmediğin, işe güce kafanı takmadığın, henüz kötülerle karşılaşmadığın, dünyayı pespembe pamuk şekeri gibi gördüğün güzel günler.
En fazla oyun arkadaşına takarsın kafayı, kardeşlerinle paylaşım kavgası yaparsın yahut anne babandan bir şey istersin alınmaz, üzülürsün, o kadar.
Büyümek istersin, bir an önce büyümek, iş güç sahibi olup para kazanmak, evlenip çoluk çoluğa karışmak.
Zaman geçmiyordur bir türlü, önce on sekiz yaşa ulaşma, sonra seçimlerde oy kullanacak yaşa gelme gayreti. On sekiz yaşına da gelirsin, oy kullanacak yaşa da. (eskiden yirmi bir yaşında oy kullanılabiliyordu). İşe de girersin, evlenirsin çocuğun da olur. 
Sonra bir yaş gelir, dersin ki, "Keşke hep çocuk kalsaydım. Meğer ne mutluymuşum o zaman." 
Hep böyle yaşamıyor muyuz? Hep yaşadığımız anda değil de gelecekte mutlu olmayı umut etmiyor muyuz? Her geçen yıl geçmişi anımsayınca "Ne güzeldi." dediğimize göre, aslında yaşadığımız her zaman dilimi içinde mutlu olduğumuz anlar var, farkına varmıyoruz o kadar.
Ama yine de,
Çocukluk hepsinden güzel.

Yorumlar

Popüler Yayınlar