BORA'NIN KİTABI


Ayşe Kulin'in bundan önceki ve bununla bağlantılı kitabı 'Gizli Anların Yolcusu'nu okumamıştım, ama baş kahramanının Bora olduğunu ve farklı cinsel tercih yaşadığı ilişkisinin anlatıldığını biliyordum.
Burada sadece Bora var. Bora'nın güney doğu illerinde geçen çocukluk günleri, daha o günlerde cinsel kimliğinin ortaya çıkışı, gizlemek zorunda kalışı ve bunun yarattığı sıkıntılar; hayatı, normal (!) insanların içinde rahat yaşayabilmek isteği ile kimlik değişimi ve geçmişten kaçış...
Hiç de şen şakrak bir roman okumayacağımı zaten biliyordum; dolayısıyla akıcı ve yalın diline, kimi mizah ögelerine rağmen çevirdiğim her sayfada hüzün buldum. Hüzün ne kelime, bazı sayfalarda safi acı vardı.

Gaylik, lezbiyenlik, biseksüellik...

Eşcinsellik doğal olana aykırı olduğu için en uygun koşullarda bile toplumsal güçlüklerle karşılaşıyor.
Yapılan bilimsel araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre eşcinseller kabaca dört gruba ayrılıyor. *Çocuklukta garip cinsel davranışlar sergileyen, karşı cinsin elbiselerini giyen, karşı cins oyunlarını oynayanlar. (Hepsi için söz konusu değil, bir kısmının bu huyları büyüyünce geçiyormuş)
*Büyüyene kadar normal olup sonradan şaşkınlık ve arzuyla karşı cinsle ilgilendiklerinin fakına varanlar. (Çocukluklarında böyle bir şeyi yaratacak hiç bir belirti olmadığı halde)
*Cezaevleri, yatılı okullar ve uzun deniz yolculukları (gemiciler) sırasında ortaya çıkanlar. (Karşı cinsin olmadığı ve cinsel yaşam enerjisinin arttığı durumlarda insanlar daha az titiz davranıyor ve bu genellikle erkeklerde daha çok görülüyor.)
*İğfal edilenler. (Kızların lezbiyen, erkeklerin eşcinsel olması en çok görüleni.)
Her iki cinsin eşcinselleri arasında da dört tür âşık görülürmüş; erkek olarak davranan erkek, dişi olarak davranan dişi, erkek olarak davranan dişi ve dişi olarak davranan erkek.
Araştırmalarımda öğrendiğim bir diğer şey de şu, her erkeğin içinde hem erkek hem de dişi hormonları var, fakat normal heteroseksüel erkekte erkeklik hormonları dominant olduğundan kendi cinsine ilgi duymuyor.

Üniversite yıllarımda NOKTA dergisi yeni çıkmaya başlamıştı ve 12 Eylül sonrasının apolitik ortamında biz gençler politikayı, günceli, kültürü, sanatı ondan takip ediyorduk. Her sayının kapak konusu başlıbaşına olay olurdu, çok cesur bir dergiydi. Bir sayısında eşcinselleri kapak yapmıştı ve çok kapsamlı da bir çalışma vardı iç sayfalarda. Henüz on sekiz yaşımdaydım, eşcinselliğin ne demek olduğunu iyi biliyordum, ama yaşadıkları fiziksel ve ruhsal zorlukların bu kadar büyük olduğunu o zaman öğrendim. Hiç bir zaman da garip gözle bakmadım onlara. Bence, toplum içindeki diğer insanların da yapmaması gereken insanlık dışı eylemleri gerçekleştirmedikleri sürece istedikleri gibi cinsel kimlikleriyle yaşayabilirler. Ulu orta göstermemek, tecavüz etmemek, fuhuş yapmamak gibi. Fuhuş konusu da ayrı bir sıkıntı, acı. Bu insanlar cinsel kimliklerini gizlemediklerinde normal insanlar gibi iş bulup çalışmaları oldukça zor ve bazıları zorunluluktan bu yola sapıyor.
Her şekilde hayatları zor. Normal sayılan insanlar için bile bazen içinden çıkılması zor sorunlarla dolu olan hayat onlar için çok daha zor.
Bora'nın Kitabı...
Ayşe Kulin'i kutluyorum. Hemen her kitabını zevkle okuduğum bu güzel kadına, Kardelenler projesi kapsamında Türkan Saylan ile yaptığı çalışma için Güneydoğu'ya gidip oradaki insanlarla bire bir görüşüp, onları yazdığı kitabında hayran oldum. Bu Güneydoğu gezisi ile onun da hayatının, hayata bakış açısının değiştiğini biliyorum.
Bora'nın Kitabı'nı okuyun, pişman olmazsınız.

Yorumlar

  1. Ayşe Kulin sevenlerdenim bende. Ve Gizli Anların Yolcusu kitabını okurken garip duygulara bürünmüştüm. Bence iyi bir yazarlık böyle sanırım. Hissettirdiği duygular.
    Belki dedim bizim de çevremizde vardr ama biz ihtimal vermediğimizden fark etmiyoruzdur.
    Evet zor bir durum ama bazıları varki, kendileri kendilerine saygı duymuyor ve karşı taraftan görmeyince de olay gösteriyorlar. Oysa ki cinsel tercihlerini herkesin gözüne sokmak zorunda değiller ki.... Yaşamlarının önüne geçmelerini anlayamıyorum... Yanlış anlaşılmasın onları yargılamıyorum, tasvip etmiorum ama üzerlerinde asla ahkam kesmem.... tercih meselesi, bazen de şartların getirdiği.....
    İyi akşamlar Nurten Ablacım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülşah'cığım aşağıda Müjdeye anlattım meramımı.
      Çevremizde o kadar çok eşcinsel var ki, belki binlerce ve bizim haberimiz bile yok. Yani herkes kör kör gözün parmağına sokmuyor ilşikisini. İstisnalar her cins için var.
      Bu akşam Gizli Anların Yolcusu'nu aldım kitapçıdan. Tersten gidiyorum yani:)
      Bir de onu okuyup yorum yapayım bari:)
      İyi akşamlar canım. Öptüm seni.

      Sil
  2. Duygularımı saklamadan dobra dobra anlatacağım, seks denen şey bana zaten hayvanca geliyor kimse kusura bakmasın, dünyaya geldiğime göre rahmetli anam babam da beni leylekten almamışlar ama yine de öyle geliyor, hele bir de eşcinsel ilişki iyice tiksindiriyor,örnek vereyim: Geçenlerde Elton John kraliçe de buna 'sir' ünvanı vermişti pek baş tacı ediyorlar, donunu indirip gazetecilere poposunu göstermişti, ikinci örnek tuvalette polise don paça yakalanan ünlü eşcinsel şarkıcı George Michael'ın yaptıkları! Adam umumi helada rastgele gördüğü herife oracıkta sulanmış!Hiç sevmem ama Paris Hilton bile boşuna "bunların hepsi iğrenç, hepsi de aidsli' demedi. Niye iğrenç dediğini tahmin ediyorum o kadın o tür insanlarla hepimizden daha içlidışlı ve yaptıklarını görüyor, meraktan google images'da 'gay seks' yazıp,tıklayan bunların tek eşle asla yetinmediğini de görür,hep 4-5 adam birlikte! Sanırım nasılsa işin içinde kadın yok, hamile bırakma,başlarına dert alma sorunu yok, rahat rahat grup takılıyorlar, bunların derdi aşk,maşk değil anladığım kadarıyla, şehvet,haz odaklı bir yaşam tarzı. Eski Roma'dakiler gibi..bir Fransız milletvekili kadın İngiliz erkeklerin yarısı i...ne demişti, tevekkeli değil bunları baştacı ediyorlar, Elton John'a 'sir' ünvanı vermişti kraliçe, büyük ihtimalle kendi kocası, o kırmızı suratlı prens olacak salak oğulları da öyledir,evlenirler ama durumu kurtarmak için, bizde de Zeki Müren'i paşa yapmışlardı toplumda o kadar yaygın ki, şu durumda 18'inde gençkız olsam katiyen kimseyle evlenmezdim. Çünkü elaleme kendilerini normal göstermek için evleniyorlar. Sonra karısını yatakta bırakıp, erkek sevgilisine gidiyorlar! Aman kepazelik bence:((işte ondan tiksiniyorum..mecburen fuhuş yapmak zorunda kalanlara ise acıyorum..

    işte hissettiklerim bunlar Nurten'im..

    Ben sana yorum yazıp bitirirken Bücürük geldi, kucağımda laptop olunca oturamadı şimdi bitirip laptopu atıp,onu kucağıma alayım da küsmesin:)))öpüyoruz seni canım iyi geceler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdi hayatım, ben de dobra dobra yazayım.
      Seks, yetişkinlerin oyunudur. Hayvanca olan şey, bu eylemin duygu katmadan, mekanik olarak yapılmasıdır.
      Verdiğin örneklerdeki eşcinseller çok ünlü ve göz önünde olan insanlar. Tasvip etmiyorum ben de yaptıklarını, fakat heteroseksüel insanlarda da bu tür anormallikler yok mu? Tek eşle mi yetiniyor bunlar da sence? Tanıdığım yahut öyle olduğunu öğrendiğim bir kaç eşcinsel var ve inan bana hiç hissettirmiyorlar durumlarını millete. Bir sürü normal cinsel kimlikli sayılan insan her türlü pisliği gözönünde yapmıyor mu? Peki Ruck Hudson'a ne demeli? Ölünceye kadar anladık mı adamın eşcinsel olduğunu? Adam gibi adam görüntüsünü hiç bozmadı o, sululuğa, rezilliğe asla izin vermedi.
      Eşcinsel olup evlenenler ise bu toplumda farklı cinsel tercihlerini kabul ettiremedikleri için evlenmek zorunda kalıyorlar. Asıl bunlar acınacak haldeler.
      Farklı düşünüyoruz, aşktı, meşkti benim için önemsiz değil. Sadece her şeyin düzeyli olmasından yanayım.
      Şu Bücürük'e hayranım ben biliyorsun. İkinizi de çok öpüyorum canım.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar