AYYAŞ SELİM


Kanuni'nin kendisinden sonra tahta geçen şehzadesi II.Selim'in ölümü hakkında bildiğim şuydu:
İçkiye çok düşkün olan ve sarhoş Selim diye bilinen padişah, yine böyle sarhoş bir halde saray hamamında bir cariyeyi kovalarken ayağı kaydı ve düştü, bir kaç gün sonra da geçirdiği beyin sarsıntısından öldü.
Oysa Reşad Ekrem Koçu böyle yazmıyor.

Kulak verelim.
"Sarı değil kumraldı, sarhoş değil ayyaştı. Babasının dördüncü saltanat yılında doğmuştu, tahta oturduğunda kırk iki yaşındaydı. Orta boylu, gri elâ gözlü, vücut yapısı iri kemikli, pazulu, pençeli adamdı. ... değme pehlivanlar çektiği yayı çekemezdi. Veçhen güzel adamdı.
"Gece gündüz içti. Hazinesinden altın ve mücevher taşan bir imparatorun o zevk meclisleri zamanımızın muhayyel sınırları ötesinde, bir peri masalı hayatıdır.
"Kimin, hangi hadisenin tesiri altında kaldı bilinmiyor, 1574 yılında (öldüğü yıl) birden içkiye tövbe etti. Bünyesi alkolikti, sağlığına şiddetli etki yaptı. Hekimler vücudunun alışkın olduğu şaraba muhtaç olduğunu söylemelerine rağmen yeminini bozmadı. O sırada sarayda Mimar Sinan'a muhteşem bir hamam yaptırıyordu, yapıyı görmeye gitti, başı dönerek mermer üzerine düştü, vücudu ağır hırpalandı, bir kaç gün sonra da öldü.
"Hamama yıkanmak için gitiğinde düştüğünü rivayet ederler, hatta bu kazanın hamamda sazlı köçekli bir alem sırasında olduğunu yakıştıranlar da vardır."

Demek ki alkol ve cariyeden değil, bilakis alkolsüzlükten başı dönüp düşmüş II.Selim.

Ben daha önceki bilgimi nereden nasıl edinmişim hatırlamıyorum, ilginç ve magazinsel geldiği için inanmak daha kolay gelmiş sanırım.
Amma, Reşad Ekrem Koçu söylüyorsa doğrudur. Hayatını İstanbul ve Osmanlı tarihine adamış bir tarihçi o. Detaylara önem veren, kılı kırk yaran, bu nedenle başladığı İstanbul Ansikopedisi'ni detaylara fazla yer verdiği için G harfine kadar getirip bitiremeden ölmüş bir tarihçidir.
Hayatını okudum, hüzünlüydü; yalnız ve melankolik bir adam...
Neyse,
II.Selim İstanbul'da ölen ilk padişahmış, tahtta ancak sekiz yıl kalabilmiş.
Arkasında bıraktığı altı şehzadeden en büyüğü Murad tahta çıkmış ondan sonra.
Bu Murad ki, III.Murad diye bilinir. 135 çocuğu olan en uçkuruna düşkün padişahtır.

Yorumlar

  1. ecdadlarımızla ne kadar övünsek azdır:))))))diyorum:))))

    öpüyorum canım, sevgilerimle...:)

    YanıtlaSil
  2. "AYYAŞ SELİM", "135 ÇOCUĞU OLAN EN UÇKURUNA DÜŞKÜN PADİŞAH" bu ifadeler ne kadar çirkin ifadeler.. Bırak koskoca bir İmparatorluğu yöneten padişah olmayı, normal bir insana bile bu şekilde hitap etmeyi yada onu rencide edici ifadeler kullanmayı; ne yazarlıkla ne de insanlıkla bağdaştıramadım doğrusu. Kişilerin kişisel zaafları kendilerini ilgilendirir. Bu tür yazılar, kitaplar, filmler, diziler, 600 sene dünyaya hükmetmiş koskoca bir imparatorluğu, onun varisleri olan bizlerin gözünde küçültmek basit gösterip, torunlarını atalarından nefret ettiren bir neslin yetişmesine sebep olmaktan başka bir işe yaramaz. Amaçlarına da ulaştılar. Gençlik tarihini bilmiyor, gençlik tarihini sevmiyor.Gençlik şanlı tarihi ile gurur duymuyor.. Osmanlı padişahlarını haremden çıkmayan, içki masasından kalkmayan kimseler olarak gösterenlere sormak istiyorum. Bunlar hangi arada ülkeler feth edip, Avrupayı dize getirmişler, bu gün bile öneminden, özelliğinden bir şey kaybetmeyen medeniyeti hangi kafayla dünyaya götürmüşler merak ediyorum doğrusu.. İçki içebilir, başka şeylerde yapabilir bizi ilgilendirenin kişilerin zaafları olmamalı. Bizi ilgilendirenin, onların devlet adamlığı, liderliği,devlet yönetiminde ki stratejileri, kahramanlıkları, başarıları olmalı ki..Nesil atalarının o başarıları ile övünmeli örnek almalı.
    Bu gün bir başka zihniyet M.Kemal Atatürk'ü de alkolik, dinsiz …şeklinde eleştiriyor. Ben aynı tepkimi onlara da veriyorum... Bu ifadeler hoş değil bana göre..
    Nurtenciğim sözüm sana değil, üzerine alınma... Sözüm bu çirkin ifadeleri kullanan yazara..
    sevgilerimle canım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hanife'ciğim,
      Çok sinirlenmişsin. Osmanlı tarihini hatırı sayılır kaynaklardan okuyarak belli bir düşünceye sahip olduğumu sanıyorum. Bazı padişahlar hakkında böyle lakaplar var. Bence bunların sebepleri de var. Devletin varlığı ve güvenliği için çalışan, at üstünde seferden sefere koşan cengaver padişahların hiç birine böyle lakaplar takılmamış. Kanuni'den sonra Osmanlı'da gerileme dönemi başlıyor. Eğer şehzade Mustafa'nın kaderi değiştirlmeseydi böyle olmayacaktı kanaatindeyim. II.Selim'den başlayarak padişahlar devlet yönetimini güvendikleri vezirlere bırakıp çoğunlukla harem hayatına dalmışlar. Arada iyileri çıkmamış mı? Çıkmış elbet, I.Sultan Ahmet gibi, III.Selim, IV.Murat, II.Mahmut gibi. Bunların hiç böyle yakıştırmaları yok. Bilakis I.Ahmet Kösem gibi entrikacı bir kadını olduğu halde dindar ve çalışkan bir padişah olarak anlatılır.
      Ne demek istediğimi anlatabildim sanırım.
      III.Murat gerçekten harem hayatından çıkamamış, devletin işlerini yaşlı ve son demlerini yaşayan sadrazamı Sokullu'ya bırakıp keyfetmiş. Boşuna söylememeişler yani.
      Sevgilerimle, çok öpüyorum seni.

      Sil
    2. Padişahlar dan hangisi İslamiyeti ve müslümanlığı hakkı ile yaşamış ve yaşatmıştır acaba? Görünüşe göre HEPSİ müslüman ve İslamım koruyucuları. Bu tabi sadece dışarı dan görünen ve böyle görülmesini istemek ile ilişkili dir. Hali hazırda osmanlıca arap alfabesi ile şekillendiği içi de kuş bakışı ''islam'' ı yansıtmaktadır. Yani bir nevi ALGI. Konuyu burada bir kenara koyalım ve Kuran a, İslam a , sünnet ve müslümanlığa bir göz atalım, sonra padişahları bu verilere göre değerlendirelim, bakalım neymiş.
      İslam dini Kuran ayetleri ile sabitlendiğine göre Kuran ne diyor; 1- içki haram, zina haram, katletmek(öldürmek) haram, erkeklerin ipekli dokuma giymesi haram, ziynet(altın, elmas gibi) takması haram, ''gayri islam olan dan dost edinmeyin'' diyor Kuran ı Kerim.
      Şimdi bakalım padişahlar ne yapmış; Şarap içmişler(çoğu müptelası), harem ismini verdikleri bu günün ''genelevi'' niteliğini taşıyan ortamda ecnebi kadınlar ile birliktelik yaşamışlar (hatta ne sakil dir ki veliaht ların anneleri oğulları için beğendiği kadını oğulları nın koynuna göndermiştir). Düşünsenize, -hünkarım valideniz size bu kadını hazırladı, gönderdi..... Kuran öldürmeyi haram kılıyor; Padşahlar ne yapıyor? Babalarını, analarını, kardeşlerini ve hatta oğullarını taht için katlediyor(boğdurtuyorlar). Kuran erkeklere zinet ve ipekli yi haram ediyor. Padişahlar aksine ipekli giyisiler giyiyor ve ziynet takıyor. Son olarak Kuran müslüman olmayanlar dan dost edinmeyin diyor. Baktığımız zaman Osmanlı sarayı en düşük rütbe den vezir i azam a kadar hepsi gayri islam. Osmanlı devşirme (kelle korkusu ile müslümanım diyen ecnebiler) ile ayakta duran bir sistem. Ne tuhaf ve acıdır ki payitaht(idari sistem) da hiç bir TÜRK görev almamıştır (bir veya iki kişi hariç).
      Şimdi soru şu? Kuran ve sünnet e göre padişahlar sizce müslüman mı idi?

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar