BEYOĞLU ve KAZIM TAŞKENT SANAT GALERİSİ

Haşmet Babaoğlu'nun bugünkü yazısından öğrendim, Yapı Kredi KAZIM TAŞKENT SANAT GALERİSİ yok olmuş, yok edilmiş. ZARA adlı bir mağazaya dönüşmüş.
Aman Allah'ım, bu da mı olacaktı? 



Şaşkınlığım o kadar büyük ki anlatılası değil. Gerçi niye şaşırıyorum ki, o da ayrı; bu şehirde her şey değişiyor hızla. Alıştığınız, keyif aldığınız her mekân para hırsı dolu insanların isteklerine kurban oluyor. 
Haşmet Babaoğlu da Ayşegül Sönmez'in yazısından öğrenmiş; hemen o yazıya ulaştım.
Diyor ki:
"Kaç yıllık Yapı Kredi Kazım Taşkent sanat galerisi Zara mağazası olmuş. Bunu hemen algılamanıza imkan yok. Bunun İnci Pastanesi’nin kapatılmasından bir farkı da yok. En fenası önünden birçok kez geçmenize rağmen duruma bir süre sonra uyanmanız."

Hemen algılamamıza imkan olmadığı ne kadar doğru. Garip bir şekilde önünden bir kaç kez geçtikten sonra ancak anlayabiliyoruz. Ne zaman Zara mağazasına dönüştürüldü bilmiyorum, ama ben daha geçen ay Beyoğlu'nda İstiklal Caddesi'ndeydim, hiç fark etmedim, gözüme çarpmadı. 

Kazım Taşkent Sanat Galerisi çok önemliydi benim için. Yıllar yılı o kadar çok sergi gezdim ki orada. 
Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür diye bir çocuk şarkısı var ya hani; işte tam onun gibi, bazen gidemesem de orası hep benim mekânımdı. Fırsat bulduğum her anda gidip gezebileceğim, mutlaka keyif alacağımdan emin olduğum bir sanat cennetiydi. 
Oğlum küçükken yanımda çantam gibi gezdirdiğim ve her yere birlikte gittiğimizden her Beyoğlu gezisinde Kazım Taşkent'e de uğrardık. Kolonyanın Tarihi sergisi ve Tren sergisi çok hoşuna gitmişti, bayılmıştı. Sanat hakkında yavaş yavaş bilgilenmişti. Sergi nedir, resim, heykel, tarih nedir öğrenmişti. 
Öyle bir yerdi ki Kazım Taşkent Sanat Galerisi, önünden geçerken pat diye içeri adımınızı atar, insana başka bir bakış açısı sağlayan sanatı soluyup keyifle dışarı çıkardınız. Özel bir programa gerek olmaksızın hem Beyoğlu'nda gezer, yiyip içer, eğlenir hem de sanatla haşır neşir olurdunuz. 
Vallahi yazık oldu. 
Demirören grubu caddeye bir AVM dikti, ne gerek varsa? Şimdi tarihi İnci Pastanesi'nin ve Emek sinemasının bulunduğu bina da yıkımda, oraya da bir AVM dikilecek. 
Yazık, güzelim cadde kötü bir dönüşüm içinde.

Yorumlar

Popüler Yayınlar