ÖNCE ERKEKLER EĞİTİLMELİ

Bu akşam meslek odamızın Kadınlar Günü etkinliği vardı Kurtuluş'taki ana binada. Telefon görüşmesiydi, trafikti derken bir saat gecikmeyle gittim. Ama çok şey kaçırmamışım, esas konuşmacılara yetişebildim.
Konuşmacılar, KA-DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) başkanı Çiğdem Aydın, KAHDEM (Kadınlara Hukuki Destek Merkezi Derneği) başkanı Av. Habibe Yılmaz Kayar, YURT gazetesi yazı işleri müdürü ve yazar Hicran Aygün ile sinema ve dizi oyuncusu Erkan Petekkaya idi.


Konu ise son yıllarda son derece önemli hale gelen kadına şiddetti. 
KA-DER'in başkanı, şık, zarif, güzel ve güler yüzlü Çiğdem Aydın, son derece sakin ve istatistiklere dayalı bir konuşma yaptı. 
KAHDEM'in başkanı Av. Habibe Yılmaz Kayar ise yine istatistiklere dayalı, ancak öfkeli ve coşkulu bir konuşma yaparken tek erkek konuk Erkan Petekkaya'nın sinirlendiğini ve yerinde duramadığını gördük önce. Konuşmaya müdahale etti ve bir ara çıkıp gitti. Alkollü olduğu her halinden belliydi. Sonra geri döndü ve konuşmacıların arkasındaki barkovizyon perdesinin önünde idam edilmiş erkek şovu sergileyip yerine oturdu. 
YURT gazetesi yazı işleri müdürü ve yazar Hicran Aygün konuya başka açıdan girerek, erkek cinayetleri işleyen kadın katillerle yaptığı ve kitap haline getirdiği röportajı anlattı. İlginç istatistikler verdi konuşmasında. Mesela dünyada ilk seri katilin bir kadın olduğunu, seri katiller arasında en çok cinayet işleyenin yine bir kadın olduğunu öğrendik. Kadınların cinayetleri planlayarak işlediğini, bu cinayetlerin kesinlikle bir cinnet anında gerçekleşmediğini de öğrendik. 
Hicran hanım, cinayet işleyen tüm insanların normal olmadığını kesinlikle ruh hastası olduğunu, zaten ruh hastası olmayan birinin cinayet işleyemeyeceğini belirtti. 
Bunun üzerine Av. Habibe hanım sinirlenerek konuşmaya müdahale etti ve eğer her cinayet işleyen ruh hastasıysa o zaman cezai yaptırım olamayacağını, bunun da mantıksız ve yanlış olduğunu söyledi. 
Erkan Petekkaya'ya gelince: 
Ne söyleyeceğini merak ediyordum doğrusu. Hem sinirli tavrı hem alkollü oluşu salondaki insanları, özellikle kadınları gerdi biraz. 
Fakat konuşmasına, hiç bir konuşmacının kadınlar günümüzü kutlamadığını, başlarının tacı olan kadınlarımızın hepsinin gününü kutladığını söyleyerek başladı ve büyük alkış aldı.
Sadece kadınların değil erkeklerin de toplumda şiddet gördüğünü ve bunun normal karşılandığını, bunun çözümünün ise sadece eğitimden geçtiğini söyledi. "Erkekler eğitilmeli" dedi. Çocukluğumuzdan itibaren yetiştirilme tarzımızın özgüven eksikliğine yol açtığını ve bunun, yanlış yorumlanan İslam dininden, gelenek ve göreneklerimizden kaynaklandığını sözlerine ekledi. En son da şöyle dedi:
"Nasıl ki terör denen bela hemen yarın çözülemiyorsa Kadına Şiddet de hemen yarın çözülemez, zaman gerekli. Yapılması gereken en önemli şey kırsala gidip bu konuşmaları orada yapmak ve insanları bilinçlendirmektir. Kentlerdeki kadınlardan çok onların ihtiyacı var bu konuşmaları duymaya. Ancak o zaman çözüm süreci başlamış olur." 

Yüksek egosu, sanatçı kaprisi ve oraya alkollü gelişi ile rahatsızlık yaratan Erkan beyin bu sözleri salondaki pek kişinin beğeni alkışını aldı. Benim de tabi. Ayrıca, düzenin parçası olmayı reddeden meslek odamız adına memnuniyetini dile getirerek yandaş olmadığını gösterdi. 

Güzel bir akşamdı, büyük bir dikkatle konuşmacıları dinlerken bol bol da güldüm, güldük hep birlikte. 

Teşekkürler İSMMMO.