SANA YAPILANLARI UNUT


Babamın operasyonu iyi geçti, çok şükür. Yarından sonra yolcu edeceğiz Bartın'a. 
Akşamüzeri uğradım, belki görüşemeyiz diye güle güle demek için. Yemek yedikten sonra balkondaki masanın etrafında oturduk sohbet ediyoruz. Güzel güzel konuşurken ne olduysa oldu tartışmaya başladık. Aslında ne olduysa oldu dememem gerekir. Hemen her sohbetimizde tartışacak, hatta kavgaya gidecek bir şey buluruz biz maşallah. Ya siyasettir bizi birbirimize girdiren ya da annemle babamın birbirleri hakkındaki şikayetleri. 
Gerçi sonunda gülerek ayrılırız birbirimizden, küsmeyiz.



Babam çok konuşan bir yapıya sahip. Genetik, babası da öyleymiş, hatta köyde lakabı ÇAPIN imiş. Çok konuşan, geveze anlamında yani. Yaş gelmiş yetmiş yediye, değişecek hali yok ya. 
Annem ise hiç sevmez gevezeliği, üstelik yönetici ve sabit bir düşünce yapısına sahip. Kendi dediği olsun, her şey onun kontrolünde olsun ister. Eleştiriye tahammülü yok, doğrularından şüphe edilmesinden hiç hoşlanmaz. O da yetmişinde olduğuna göre değişmez haliyle. 
Bu yıl ellinci yıllarına girdiler hâlâ alışamadılar birbirlerine desem yalan olmaz. 
Anlatacağım konu akşamki tartışmamız değil aslında. Tartışma sırasında anneme öğütlediğim sözler. 

Kin tutma,
Sana yapılanları unut,
İnsanlardan, en yakınlarından bile beklenti içinde olma,
Mutlu olmak senin elinde,
Mutlu ya da mutsuz olmak için başkalarının senin hakkında ne düşündüğünü önemseme.
Mutsuzluk asla kader değildir. 

O kadar çok takıyor ki kafasına söylenen sözleri, yaşadığı olayları. Bir anda tansiyonu çıkıyor. Yıllardır omzundan boynuna yerleşen ağrıların sebebi her türlü tahlile rağmen bulunamıyor. 
"Yazık ediyorsun kendine" dedim. 
Tabi ne desem boş.

Ben de takardım kafama dert sandıklarımı, onun kadar olmasa da. Üzülürdüm, baş ağrıları çekerdim. Bu da genetik herhalde, bir de, ne görürsen ailede onu öğreniyorsun. Ama değişilmez değil, değişiyorsun istersen.
Yaklaşık yedi sekiz yıldır değişim içindeydim zaten; bu değişimi güçlendiren ve çoğaltan da geçtiğimiz yıl yaşadıklarım oldu. 
Zaten kin tutmazdım, bana yapılan olumsuzlukları hemen unuturdum. Çünkü unutmazsa mutsuz oluyor insan. Ama insanlardan beklentilerim olurdu, "şunu şöyle yapsa iyi olurdu, bunu yapmasa sanki ne olurdu" cümlelerini sıkça söylerdim. Başkalarının benim hakkında düşündükleri çok önemliydi, kimse kötü düşünmesin, herkes beni iyi bilsin diye az hırpalamadım kendimi. 
Ama hayat işte, sopası yok, sana öyle şeyler yaşatıyor ki, hiç bir şeyi kafana takmaman gerektiğini öğreniyorsun. Hiç bir insanı gereğinden fazla önemsememen gerektiğini de. 
Artık sadece önüme bakıyorum, geleceğe. Geçmiş geçti gitti, hayat devam ediyor ve ne yaşatırsa yaşatsın bize, o kadar güzel ki bu hayat. 


Yorumlar

  1. Nurten'im hoşgeldinnnnnnnnnnnnnnn!!!!!!!!!!!!!!!:))))))))))
    ya inan çok özlemiştim, ama öncelikle baban için geçmiş olsun diyorum ne ameliyatı? hayırdır inşallah önemli bir şey değildir.

    siyasi konular insanları aileleri bile bölüyor, annen hala akp'ye toz kondurmuyor mu? merak ettim:)))ah şu anneler ama anne sonuçta:)bence sen sürekli Bartın'da olsan onu değiştirirsin ikna edersin ama hep yanında olmadığın için ikna olmuyor:)


    neyse canım sevindim geldiğine, öpüyorum, sevgilerimle

    YanıtlaSil
  2. Gecenin bir vakti işte. Facebook sayfama bakayım derken sayfanızda yeni yazdığınız yazı karşıma çıktı. İyi ki yazdı dedim kendi kendime. Yine yazdıklarından mutlaka kendimce bir ders çıkarırım ben diye düşündüm. Düşündüğüm de de haklı çıktım, yanılmadım yine.
    Babanızın geçirmiş olduğu rahatsızlık nedeni ile önceliklşe geçmiş olsun diyor; sağlık ve sıhhat diliyorum.
    Baba ve annelerin yeri doldurulamaz elbette.
    Bizler onlar için hala çocuğuz, hala öğüt almamız gereken insanlarız, hala onların bildikleri doğrudur. Bunu ben annemden bilirim. Rahmetli babam pek karışmazdı. Sakin ve sessiz bir yapısı vardı. Lakin annem tam tersi bir yapıya sahiptir.
    Hala şu gün olmuş yaşı 72 civarında bizlere yapmamız gerekenler konusunda direktif verir telefonda, yada bire bir görüşmelerde.
    Tabii sonuçta tartışma da kaçınılmaz olur.
    Kuşak çatışması diyorlar buna ne denli doğrudur bilinmez.
    Ama şunu diyeyim ki; aile önemlidir.
    Keşke benim de babam hayatta olsaydı da bol bol konuşsaydı.
    Annenize verdiğiniz öğütlerden ben de kendimce pay çıkartım valla.
    Dedim ya yazılarınızda mutlaka bir ders çıkarırım ben her daim.
    Yazmayı geciktirme. Yazılarınızı okumak biz okuyucularınız için önemlidir.
    Saygı ve selamlarımla.

    YanıtlaSil
  3. Nurtenciğim ben de özlemişim senin güncel samimi yazılarını. Seni tekrardan burada görmekten mutlu oldum. Canım "bir musibet bin nasihattan evladır" demiş atalarımız. İnsan sıkıntıyı yaşarken sanki geçmeyecekmiş gibi geliyor. Oysa hiç bir şey uzun süreli kalmıyor. Bak sen de ne güzel dersler çıkarmışsın ve bizlere referans oluyor derslerin. Canım eline emeğine sağlık.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Çok geçmiş olsun Allah şifa versin Nurten Abla.
    Ne kadar doğru yazmışsın. Hayat başkalarının düşüncelerini kafaya takmayacak kadar kısa. Elbette hepten gamsızda olunmaz ama bizde değerliyiz ve bunu kendimize hissetirmeliyiz.
    İyi akşamlar, kızımla öptük.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar