AŞK MI? HUZUR MU?


Elbette huzur!
Aşk denen duyguya inanmıyorum ki ben artık.
Ne aşık olunacak adam var ortalıkta ne de öyle bir gereklilik.
Zaten yeni yetme bir genç kız da değiliz yani.
Geç mi anlamışım? Olabilir. Herkes erken idrak yaşamıyor hayatta. Benim gibi geriden geriden gelenler de var.



Aşk: ışıltı, parıltı, gençlik iksiri, coşku...
Ama aynı zamanda,
Aşk: körlük, deli cesareti, esaret...
Görmüyorsun, normal hayatında yapmayacağın şeyleri paşa paşa yapıyorsun, adamın yörüngesinde dönerken esaretinin farkına varmıyorsun.
Aşıkken bunlar hiç umurunda değil tabi, hatta hoşuna gidiyor.
Bir şekilde aşk bittiğinde, gözün açıldığında bir de bakıyorsun ki sevdiğim dediğin adam o adam değil. Aslında tam da o adam da,  artık sen onu nasıl gördüysen, nasıl yücelttiysen kafanda, şaşakalıyorsun işte.
Öyle adamlar gördüm tanıdım, öyle hikayeler dinledim ki, şimdi bir tanesi gelsin, "bana güvenebilirsin" desin hop kapının önünde.
Eskiden farklı mıydı diye düşünüyorum; eski şarkı sözlerindeki incelik, eski Türk filmlerindeki naiflik ister istemez sorduruyor bana bu soruyu. Her şey nasıl değişip yozlaştıysa erkeğin kadına bakış açısı da yozlaşmış diyorum.
Erkeksiz yaşamı savunanlardan değilim, hiç bir zaman olmadım.
Fakat aşk olmasın.
Sevgi olsun, paylaşım olsun, arkadaşlık, dostluk ne olursa olsun, ama aşk olmasın.
Hayatta en çok ihtiyacımız olan şey sağlıktan sonra huzur...
HUZUR olsun.

***
Seçim gecesinde uykusu bir türlü gelmeyen bir kadının, yazmak için oturunca, gecenin her zaman aşıladığı deli cesaretle bunları yazabildiğini de anlamış oldum.




Yorumlar

  1. Cok guzel bir yazi olmus , sevgi, saygi ve guven , askin varligina inanmayanlardanim bende

    YanıtlaSil
  2. Elbette huzur Nurten'im. Aşk huzur getirmeyecekse yerin dibine batsın öyle aşk:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar