MÜZİK VE DANS
Hep böyle oluyor, ne zaman kendimi zorlayarak bir yere gitsem keyifle dönüyorum.
Bu akşam da öyle oldu. Bizim derneğin yemeği vardı, gidip gitmemek arasında epeyce ikilemde kaldıktan sonra kararımı verdim ve gittim. Ne iyi yapmışım, düşündüğüm sıkıntıların hiç birini yaşamadım.
Zaten bizim masamız çok eğlenceliydi, 'Bütün kızlar toplandık masası' da denebilirdi rahatlıkla. Bekarlar, dullar, kocasız gelenler hepsi bizim masadaydı. Hepsi de neşeli, canlı, konuşkan.
Canlı müzik de eşlik edince yerimizde duramadık hiç birimiz.
Daha önce benim de içlerinde bulunduğum Türk sanat Müziği korosunun elemanları da vardı, bu vesileyle onlarla da görüşme imkanı yakalamış oldum. Özlemişiz birbirimizi. Şarkılar söyledik, danslar ettik, yedik içtik.
Bir karı koca vardı, orta yaşlı, ilk dansı onlar yaptı. Belli, ders almışlar, o kadar güzel dans ediyorlardı ki hayran hayran baktım. Dans eden erkeği seviyorum, erkekliğine halel gelmesin diye kendini sahneden soyutlamayıp, sakınmasız zarif hareketlerle dansını sergileyen erkekleri takdir ediyorum. Ne de güzeldiler, imrendim doğrusu.
Malum, bizde erkekler danstan öcü görmüş gibi kaçıyor, oysa yurt dışında, özellikle Avrupa'da dans bilmeyen erkek ise hiç makbul sayılmıyormuş.
Şimdi, 'Memlekette sorun dolu, senin de sorun ettiğin şeye bak' diyebilirsiniz. Öyle değil, dans da bir sanat sonuçta ve sanat yönünden gelişmiş toplumlar medeni toplumlardır. Edebiyat, resim, heykel, müzik insanı insan yapan değerlerdendir. Ekonomik durumumuz ne olursa olsun zaman ayırabilmeliyiz sanata. Resim heykel sergisi gezmek için, müzik dinlemek, dans etmek için para gerekmiyor. Okumak için de öyle. Gazete kitap almak için para vermek istemiyorsak internet var, her türlü yazıya, bilgiye ulaşabiliyoruz orada. Bugün, hiç param yok diyen insanların bile cebinde bir değil bazen iki telefon var, dolayısıyla evlerinde internet de var. 'Param yok' bahanesi hiç inandırıcı değil yani.
Neyse, gene nereden nereye geldim:)
Ne zamandır gitmiyordum böyle müzikli bir eğlentiye, ihtiyacım varmış ne yalan söyleyeyim. Çok mutlu döndüm evime.
Bu akşam da öyle oldu. Bizim derneğin yemeği vardı, gidip gitmemek arasında epeyce ikilemde kaldıktan sonra kararımı verdim ve gittim. Ne iyi yapmışım, düşündüğüm sıkıntıların hiç birini yaşamadım.
Zaten bizim masamız çok eğlenceliydi, 'Bütün kızlar toplandık masası' da denebilirdi rahatlıkla. Bekarlar, dullar, kocasız gelenler hepsi bizim masadaydı. Hepsi de neşeli, canlı, konuşkan.
Canlı müzik de eşlik edince yerimizde duramadık hiç birimiz.
Daha önce benim de içlerinde bulunduğum Türk sanat Müziği korosunun elemanları da vardı, bu vesileyle onlarla da görüşme imkanı yakalamış oldum. Özlemişiz birbirimizi. Şarkılar söyledik, danslar ettik, yedik içtik.
Bir karı koca vardı, orta yaşlı, ilk dansı onlar yaptı. Belli, ders almışlar, o kadar güzel dans ediyorlardı ki hayran hayran baktım. Dans eden erkeği seviyorum, erkekliğine halel gelmesin diye kendini sahneden soyutlamayıp, sakınmasız zarif hareketlerle dansını sergileyen erkekleri takdir ediyorum. Ne de güzeldiler, imrendim doğrusu.
Malum, bizde erkekler danstan öcü görmüş gibi kaçıyor, oysa yurt dışında, özellikle Avrupa'da dans bilmeyen erkek ise hiç makbul sayılmıyormuş.
Şimdi, 'Memlekette sorun dolu, senin de sorun ettiğin şeye bak' diyebilirsiniz. Öyle değil, dans da bir sanat sonuçta ve sanat yönünden gelişmiş toplumlar medeni toplumlardır. Edebiyat, resim, heykel, müzik insanı insan yapan değerlerdendir. Ekonomik durumumuz ne olursa olsun zaman ayırabilmeliyiz sanata. Resim heykel sergisi gezmek için, müzik dinlemek, dans etmek için para gerekmiyor. Okumak için de öyle. Gazete kitap almak için para vermek istemiyorsak internet var, her türlü yazıya, bilgiye ulaşabiliyoruz orada. Bugün, hiç param yok diyen insanların bile cebinde bir değil bazen iki telefon var, dolayısıyla evlerinde internet de var. 'Param yok' bahanesi hiç inandırıcı değil yani.
Neyse, gene nereden nereye geldim:)
Ne zamandır gitmiyordum böyle müzikli bir eğlentiye, ihtiyacım varmış ne yalan söyleyeyim. Çok mutlu döndüm evime.
"hayat güzeldir" paran olsada olmasa da :)) hele işin içine müzik ve kitap girerse daha da güzel bir hal alıyor
YanıtlaSilHem de nasıl... Müziksiz ve kitapsız bir hayat düşünülebilir mi?
YanıtlaSilHaklısın canım, dans konusunda seninle hemfikirim, izlemeye bayılırım ben de, hele ki,tango, vals olacak seyretmeye doyulmuyor, güzel bir gece geçirmene çok sevindim, ben senin tersine bir şeye gitmek istemiyorsam en minik bir kötü his, soru işareti varsa kafamda sonu kesin kötü bitiyor!:( sevgilerimle
YanıtlaSilValla Müjde'ciğim, ben hâlâ anlam veremedim bu halime inan:) Hep aynısı oluyor. Geçenlerde mesela çok istediğim bir yere gittim, keyifsiz döndüm. Neyse, çok eğlendim, iyi geldi, müziği ve dansı özlemişim. İş yoğunluğundan kafamı kaldıramıyordum. Sevgilerimle.
Sil