SAĞOLASIN YAN KOMŞUM
Ne güzel bir pazar günü!
Uzun zamandan sonra ne güzel gülen yüzüm!
Sabah erkenden neşe ile kalkmak ne güzel! İşe gitmek için bile olsa:)))
Efendim, sıra ile geldi hepsi şu son bir ayda. Önce grip, sonra böbrek taşı ağrılarım, şimdi de nezle. Ama öyle böyle değil, hapşır hapşır durmuyor mübarek, bu yaşıma geldim böyle şey görmedim.
Neyse, nezle olduk diye işe gitmeyecek halimiz yok, yani böyle bir lüksüm yok. İşler günlü, bugün yapmadın yarın işin biter alimalah.
Kalktım sabah erken, müziğim kulağımda yürüdüm geldim işe. Önce bakayım dedim gazetelere neler oluyor alemde. Medyatava sitesinde Oray Eğin ile ilgili haber dikkatimi çekti. Bir yıla yakındır yazmayan Oray Eğin, açtığı kişisel blog sitesinde yazmaya başlamış, ilk olarak da yeni kaybettiği babasıyla, ölüm ve yalnızlık duygusuyla ilgili yazmış. Çok dokundu, içime işledi, güneşli bir pazar sabahında belki yapılacak en son işti böyle bir yazı okumak, ama oldu bir kez, hem hayatın da gerçekleri bunlar elbet.
İşimi yaparken bir yandan radyo dinliyorum. Harika, cıvıl cıvıl müzikler çalıyor DJ kız. Durmadan da, pazar gezmesi yapanları yayına alıyor, "Bu havada evde durulmaz, hadi herkes dışarı" gibi cümleler kuruyor. Mola veriyorum arada ve Facebook'a bakıyorum, ne göreyim, millet poz poz fotoğraflar yayınlamış, mobil yayına vermiş maşallah:))) Her bir tanıdığım bir mesire (!) yerinde.
Hiiiççç keyfimi bozmadan işime dönüyorum, bir an önce bitsin de ben de kendimi atayım dışarıya, en azından gün batmadan kısa da olsa şöyle bir yürüyeyim değil mi ama?
Neyse ki planladığımdan önce bitirip attım kendimi sokağa. Yürüdüm geldim evimin marketine:) Küçük bir alışveriş ve hadi bakalım mutfağa, yemek yapılacak. Bu arada hapşırık bitmedi tabi, durmaksıızn hapşırıyorum.
Kapıyı açarken yan komşumdan gelen yüksek sesli müzik yayını aklımı çeldi, Ferdi Özbeğen Kandil'i söylüyordu. Pazar ruhuna ne kadar uygun olduğunu düşündüm o anda. Yıllar var ki dinlemedim bu şarkıyı. Arşivimde de var, fakat şimdi ben de aynısını çıkarıp çalsam olmayacak. Geçtim CD rafımın karşısına, çektim Zeki Müren'in Kahır Mektubu'nu. Zeki Müren söylüyor ben yemek yapıyorum. Yıl 1983, Mudanya'dayız ablamlarla birlikte. Eniştem arabasının teybine koymuş Kahır Mektubu'nu bangır bangır bağırtıyor. Temmuz sıcağı ve o zamanlar tertemiz olan Mudanya sahili...
Bilen bilir, Kahır Mektubu pek uzun pek kahırlı bir şarkılar toplamıdır. Dolayısıyla yemek yapımı süresine eşit geldi yani.
Hızımı alamadım, ne kadar eskilerden şarkı şarkıcı varsa döktüm saçtım ortalığa, ne Füsun Önal'ı kaldı ne Nilüfer'i ne Tanju Okan'ı. Penceremin önünde kahvemle birlikte bir sigara yaktım, dinledim, dinledim, dinledim...
O şarkıları ilk dinlediğim günleri yaşadım, şarkıcıların o günkü hallerini anımsadım, güldüm.
Vallahi ne iyi geldi, sağolasın yan komşum:)))
Uzun zamandan sonra ne güzel gülen yüzüm!
Sabah erkenden neşe ile kalkmak ne güzel! İşe gitmek için bile olsa:)))
Efendim, sıra ile geldi hepsi şu son bir ayda. Önce grip, sonra böbrek taşı ağrılarım, şimdi de nezle. Ama öyle böyle değil, hapşır hapşır durmuyor mübarek, bu yaşıma geldim böyle şey görmedim.
Neyse, nezle olduk diye işe gitmeyecek halimiz yok, yani böyle bir lüksüm yok. İşler günlü, bugün yapmadın yarın işin biter alimalah.
Kalktım sabah erken, müziğim kulağımda yürüdüm geldim işe. Önce bakayım dedim gazetelere neler oluyor alemde. Medyatava sitesinde Oray Eğin ile ilgili haber dikkatimi çekti. Bir yıla yakındır yazmayan Oray Eğin, açtığı kişisel blog sitesinde yazmaya başlamış, ilk olarak da yeni kaybettiği babasıyla, ölüm ve yalnızlık duygusuyla ilgili yazmış. Çok dokundu, içime işledi, güneşli bir pazar sabahında belki yapılacak en son işti böyle bir yazı okumak, ama oldu bir kez, hem hayatın da gerçekleri bunlar elbet.
İşimi yaparken bir yandan radyo dinliyorum. Harika, cıvıl cıvıl müzikler çalıyor DJ kız. Durmadan da, pazar gezmesi yapanları yayına alıyor, "Bu havada evde durulmaz, hadi herkes dışarı" gibi cümleler kuruyor. Mola veriyorum arada ve Facebook'a bakıyorum, ne göreyim, millet poz poz fotoğraflar yayınlamış, mobil yayına vermiş maşallah:))) Her bir tanıdığım bir mesire (!) yerinde.
Hiiiççç keyfimi bozmadan işime dönüyorum, bir an önce bitsin de ben de kendimi atayım dışarıya, en azından gün batmadan kısa da olsa şöyle bir yürüyeyim değil mi ama?
Neyse ki planladığımdan önce bitirip attım kendimi sokağa. Yürüdüm geldim evimin marketine:) Küçük bir alışveriş ve hadi bakalım mutfağa, yemek yapılacak. Bu arada hapşırık bitmedi tabi, durmaksıızn hapşırıyorum.
Kapıyı açarken yan komşumdan gelen yüksek sesli müzik yayını aklımı çeldi, Ferdi Özbeğen Kandil'i söylüyordu. Pazar ruhuna ne kadar uygun olduğunu düşündüm o anda. Yıllar var ki dinlemedim bu şarkıyı. Arşivimde de var, fakat şimdi ben de aynısını çıkarıp çalsam olmayacak. Geçtim CD rafımın karşısına, çektim Zeki Müren'in Kahır Mektubu'nu. Zeki Müren söylüyor ben yemek yapıyorum. Yıl 1983, Mudanya'dayız ablamlarla birlikte. Eniştem arabasının teybine koymuş Kahır Mektubu'nu bangır bangır bağırtıyor. Temmuz sıcağı ve o zamanlar tertemiz olan Mudanya sahili...
Bilen bilir, Kahır Mektubu pek uzun pek kahırlı bir şarkılar toplamıdır. Dolayısıyla yemek yapımı süresine eşit geldi yani.
Hızımı alamadım, ne kadar eskilerden şarkı şarkıcı varsa döktüm saçtım ortalığa, ne Füsun Önal'ı kaldı ne Nilüfer'i ne Tanju Okan'ı. Penceremin önünde kahvemle birlikte bir sigara yaktım, dinledim, dinledim, dinledim...
O şarkıları ilk dinlediğim günleri yaşadım, şarkıcıların o günkü hallerini anımsadım, güldüm.
Vallahi ne iyi geldi, sağolasın yan komşum:)))
geçmişler olsu,güzel pazarlar dilerim zaten güzel geçmiş:)) bir haftaya yayılsın kocaman bir hafta hep böyle mutlu ol sevgiler...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim canım. Ben de sevgilerimi yolluyorum.
SilÇok geçmiş olsun Nurten'im, ne zamandır yazı yazmıyorsun, bayağı merak ettim ama facebook'ta paylaşımlarını görünce herhalde bıktı bizden dedim:))) (bizden derken blogspottan)hep böyle neşeli, mutlu olmanı can-ı yürekten diliyorum...belki her şeye rağmen hepimiz böyle olmalıyız...yani ülkenin hali yüzünden günlerdir asık surat, can sıkıntısı, oflama , poflama halindeyim...belki de yanlış yapıyorum onlar ne kadar BERBAT EDERLERSE etsinler günlerimizi, onlara inat senin gibi yapmalı,,bu arada Kahır Mektubu'nu hatırlamadım hiç ama Kandil'i galiba biliyorum "kandilimde yağ bitti vefa arıyorum ..o mu?
YanıtlaSil:)))sevgilerimle
tekrar çok geçmiş olsun
not: lütfen sigarayı bırak...
bol su iç:)
Ooofff, offf Müjde'ciğim, bilsen ne kötü bir ay geçirdim. Ben hemen hiç hasta olmayan insan, bu yıl ne çok hasta oldum, şaştım kaldım. Hele bu ay adeta feleğim şaştı. Öyle olunca tabi ne yazı ne okuma hak getire... Çok özledim seni, sizleri. Evet, Kandil, o kandil:))) Not: Bol su içmeye çalışıyorum, sigarayı da bırakmak niyetindeyim, ama hazır hissetmem gerek kendimi, bu iş beyinle ilgili. Sağol canım, çok öpüyorum seni.
SilBen de seni merak edenlerdenim, Nurtenciğim.. Hatta bu gün sabah aklıma geldin.. Galiba işleri çok o yüzden buralara uğramıyor diye düşündüm.. Geçmiş olsun. Günlerin hep böyle şen şakrak neşeli geçsin canım.. Kahır mektubunu ben de çok severim..Hatta Zeki Müren'in ayrıldık artık ağla ağlayabildiğin kadar şarkısını çok severim, ama bulamıyorum.. Canım ben de Müjde gibi sigarayı bırakmanı şiddetle rica ediyorum..ben 20 küsür sene içtim ve 2005 sonu bıraktım. Çok şükür çok rahatım.. sevgilerimle öptüm canım..
YanıtlaSilYukarıda Müjde'ye yazdığım gibi, gerçekten çok kötüydüm, hâlâ iyi sayılmam ya, burun çeşme gibi mübarek:))) Zeki Müren'in o şarkısını hiç hatırlamıyorum, dur bakalım arayayım belki bulurum. Bulursam yayınlarım senin için. Canım, ben de öptüm, sevgilerimle.
Silhapşırık çoksa benim arkası yarınım büyük ihtimal alerjik bir durum, bakarmısın dr.ciddiyetindeyim ama bende tıpkı senin gibi durmadan hapşırdım, nezle zannetmiştim ama alerji olmuşum, bir iğne ve ertesi günü ayağa dikildim, dr.a görünmende fayda var, yinede geçmişler olur inşallah..bu arada ikimizinde kahve ve sigara keyfi'nin olması beni çok mutlu etti, gülümsememi görmelisin, ne büyük bir keyif dedim içimden..bende neşe ablayı açayım hadi o zaman ;) kocaman öpüyorum, sevgilerimle..
YanıtlaSilBilmiyorum ki Gülçin'ciğim, bayağı nezle gibi görünüyor, yarın da bir geçsin bakalım da. Ah, evet kahve ve sigara. Malesef çok keyif alıyorum ben de. Gülümsemeni de tahmin edebiliyorum:) Türk kahvesinin tiryakisiyim ama sigarada hiç bir zaman günde bir pakete çıkmadım. Mümkün olduğu kadar yarım pakette kalmaya gayret ediyorum. Zamana ve şartlara göre değişiyor tabi. Kocaman bir öpücük de benden sana canım.
SilNurten Ablacımmm çoook geçmiş olsun, Allah şifa versin. Merak edenlerdenim bende seni, hatta mail attım "nasılsın" diye :) Ama yazını görmek iyi geldi. Tam hastalık havası, birde eğer biraz can sıkıntısı varsa hemen bahar nezlesi yapışıyor yakamıza.....
YanıtlaSilSigara içmeyelerdenim, hiç elime dahi almadım bu yaşıma kadar, almayı istemem. İnşallah seninde burdan bıraktığın haberini alırız ablacım.
Kahır Mektubu, gözlerin doğuyor gecelerime.... sorma.... Zeki Müren ne güzel seslendirmiş pu parçaları....
Keyifli, sağlıklı bir hafta diliyorum abla.
Gülşah'cığım sağol canım. Mailini görmedim, ama facebook'da gördüm arkadaşlık isteğini ve hemen ekledim.
SilSana da keyifli, sağlıklı mutlu bir hafta diliyorum.
:)) Müjde Abla deyince Facebbok'tan da baktım, bende seni ve Müjde Ablayı ekledim. :)
YanıtlaSil