BAZI ERKEKLER
Bazı erkekler için kadının hiç bir değeri yok. Kadın onlar için bir meta sadece. Her biri gelip geçici, elde edilecek, heves alınacak, bıkınca bir kenara atılacak birer oyuncak.
Kadınlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynar bunlar. Her çiçekten bal almaya bakan arılar gibidirler.
Kadının duyguları varmış, incinirmiş, yaralanırmış umurlarında bile olmaz.
Yaşları kaç olursa olsun; normalde genç yaşlarda olur gibi geliyor (O da olmamalı ya) ama bunlar ileri yaşta da bunu sürdürebildikleri kadar sürdürmeye bakıyorlar. Ne zaman libidoları inecek o zaman mecburen duracaklar. Hatta bu durumda bile durmayanlar var, kendilerini Kanuni Sultan Süleyman yahut bulunmaz Hint kumaşı sanıp ısrarla çiçekten çiçeğe koşanlar var. Bazılarında para bol, bazılarında cazibe. Bir şekilde götürüyorlar işi.
Aslında bilseler çok kadınla birlikte olmak isteyen ve bunu yapan erkeklerin içindeki gizli eşcinselliği hemen bırakırlar alimallah. Ödleri kopar bunların eşcinsel şüphesi bile taşımaktan.
Bu erkeklerin tek değer verdiği kadın annesidir, varsa bir de kızı. Kutsal olan, değer verilen sadece onlardır. Onlar bu adamların namusudurlar. Bunların namus kavramı bu kadardır. Babası belki annesini defalarca aldattı, kadın çok sevdiğinden belki katlandı, ama hangi acıları çekti, nasıl dayandı bilmezler, bilmedikleri gibi babalarına da toz kondurmazlar. Çapkınlık erkeğin şanındandır çünkü.
Kızlarının üzerine titrerler, korur kollarlar, ama akıllarına gelir mi bilmem, bir gün kızlarının da kendileri gibi bir erkekle karşılaşıp acı çekebileceği? Gelse yapmazlar gibi geliyor değil mi? Yok, bunlar durmazlar, kızlarını üzen o erkeğe haddini bildireceklerini düşünürler. Bence.
Az önce bir internet sitesinde isimsiz bir öykü okudum da, cinlerim tepeme çıktı, o yüzden kaleme aldım bu yazıyı. Öyküdeki kadının acısına ortak oldum, gerçek sevgisinin yerlerde pas pas edilmesine içim dayanmadı. Okurken "Kızım çek git, çek git artık, bırak şu adamı" diye bas bas bağırdım içimden. Öykünün sonu belirsiz bitti, ama biliyorum ben eninde sonunda gidecek o kadın.
Gitmeli. Kim kendinden daha değerli olabilir ki şu kısa hayatta?
Kadınlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynar bunlar. Her çiçekten bal almaya bakan arılar gibidirler.
Kadının duyguları varmış, incinirmiş, yaralanırmış umurlarında bile olmaz.
Yaşları kaç olursa olsun; normalde genç yaşlarda olur gibi geliyor (O da olmamalı ya) ama bunlar ileri yaşta da bunu sürdürebildikleri kadar sürdürmeye bakıyorlar. Ne zaman libidoları inecek o zaman mecburen duracaklar. Hatta bu durumda bile durmayanlar var, kendilerini Kanuni Sultan Süleyman yahut bulunmaz Hint kumaşı sanıp ısrarla çiçekten çiçeğe koşanlar var. Bazılarında para bol, bazılarında cazibe. Bir şekilde götürüyorlar işi.
Aslında bilseler çok kadınla birlikte olmak isteyen ve bunu yapan erkeklerin içindeki gizli eşcinselliği hemen bırakırlar alimallah. Ödleri kopar bunların eşcinsel şüphesi bile taşımaktan.
Bu erkeklerin tek değer verdiği kadın annesidir, varsa bir de kızı. Kutsal olan, değer verilen sadece onlardır. Onlar bu adamların namusudurlar. Bunların namus kavramı bu kadardır. Babası belki annesini defalarca aldattı, kadın çok sevdiğinden belki katlandı, ama hangi acıları çekti, nasıl dayandı bilmezler, bilmedikleri gibi babalarına da toz kondurmazlar. Çapkınlık erkeğin şanındandır çünkü.
Kızlarının üzerine titrerler, korur kollarlar, ama akıllarına gelir mi bilmem, bir gün kızlarının da kendileri gibi bir erkekle karşılaşıp acı çekebileceği? Gelse yapmazlar gibi geliyor değil mi? Yok, bunlar durmazlar, kızlarını üzen o erkeğe haddini bildireceklerini düşünürler. Bence.
Az önce bir internet sitesinde isimsiz bir öykü okudum da, cinlerim tepeme çıktı, o yüzden kaleme aldım bu yazıyı. Öyküdeki kadının acısına ortak oldum, gerçek sevgisinin yerlerde pas pas edilmesine içim dayanmadı. Okurken "Kızım çek git, çek git artık, bırak şu adamı" diye bas bas bağırdım içimden. Öykünün sonu belirsiz bitti, ama biliyorum ben eninde sonunda gidecek o kadın.
Gitmeli. Kim kendinden daha değerli olabilir ki şu kısa hayatta?
Nurten'im ben anlamıyorum bu heriflerin hepsini birer kadın yetiştirmiyor mu? Demek kabahat yine annelerde! Valla ben görüyorum anneler "Sen erkeksin, bütün kızlar sana kurban olsun" tarzında yetiştiriyorlar bunları. Bunlar da dediğin gibi kendilerini Kanuni sanıyorlar.:))hepsinin köküne kibrit suyu:)))
YanıtlaSilsevgilerimle öptüm canım
Kesinlikle haklısın. Kabahat annelerde.
SilBen de öptüm canım.
Çok haklı bir konuya parmak basmışsınız Nurten Hanım...
YanıtlaSilTeşekkürler, sevgi ve salâmlar.
SilKabul edilemez bir durum bu...Dile getirmeniz yerinde olmuş. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSil"Bazı erkekler" başlığı da genelleşmediğinin kanıtı...
Saygı ve selamlar.
Teşekkür ederim hocam.
SilTabi ki bazı erkekler, ama bunlarn sayısı da çok az değil galiba.
Saygılar.
Ay ağzın bal yesin ablam, bu kadar olur cuk diye oturmuş bu yazı.
YanıtlaSilBazı erkekler sevmeyi sadece kendileri için hak sanıyor, sen seviyormusun dersen pazarlıkmı yapıyorsun diye düşünüyorlar. Karşılıksız sevmek diye bir şey yok ki, ilk başta karşılıksız başlasa da ,karşılık bekler insan .
Beklemese gider bir igaunaya aşık olur ,zebraya aşık olur ,yılana aşık olur hiç değilse hayvandır karşılık vermesini zaten beklemiyordum deriz:)))
Evet Siyakuğu'm, karşılık bekler insan. İnsandır çünkü.
YanıtlaSilAma bir de bu 'bazı erkekler' anlasa bunu...
Sevgilerimle.