CUMA PAZARI KEYFİ


Üsküdar'ın meşhur cuma pazarı vardır.
Ahmediye meydanında Gündoğumu Caddesi'nden başlar, Esvapçı ve Emin Ongan Sokaklar boyunca uzanır. Oldukça büyük bir semt pazarıdır, ne ararsanız bulursunuz. Sebze, meyve, kahvaltılık, iç giyim, dış giyim, züccaciye vs.



Çocukluğumda annemle çok giderdik. O zamanlar market diye bir şey yok tabi. Alışverişimizi mahalle bakkalımızdan, manav ve kasaplardan yapardık. Ama asıl büyük ve heyecanlı alışveriş cuma pazarından yapılırdı. Heyecanlı diyorum, çünkü pazarın o büyülü atmosferi heyecan verirdi daima bana. En çok sebze meyve satılan tezgahlar ilgimi çekerdi. Domateslerin, kıvırcık salataların, yeşil soğanların, maydanoz, dereotu ve havuçların oluşturduğu renk cümbüşü aklımı başımdan alırdı. Hâlâ öyle ya, hep o tezgahların başında oyalanırım. 
Çocukluk bittikten sonra o kadar seyrek gittim ki pazara. Yıllarca Avrupa yakasında çalıştığım için zamanımı denk getiremedim hiç. Bir de burnumun dibindeki küçük marketten alışveriş yapmak kolayıma geldi doğrusu. Geçen yıl ofisimin yerini değiştirince yolumun üstü oldu pazar. Fakat nedense bir kaç kerenin dışında pek uğramadım.
İki haftadır ise pazardan yapıyorum alışverişimi. Bir keyifli ki sormayın.
Bugün öğle vakti Kadıköy'e gidecektim iş için. Yolumun üzerindeki pazara uğradım.
Önce ilk olarak geçen hafta peynirini alıp çok beğendiğim peynircinin başına gittim. Eskiden "Aaaa, pazardan peynir mi alınır canım?" diyenlerdendim. Vallahi peynir öyle güzeldi ki sanırım artık hep buradan alacağım. Yiyip bitirip bir yerimize de bir şey olmadığına göre devam yani.
Oradan ayrılınca biraz ileride karşı tarafta bir genç kız gözüme çarptı. Önünde, içinde sap saman buluna küfede köy yumurtası satıyordu. Önce geçtim gittim bir kaç adım, sonra birden geri dönüp almaya karar verdim. İyi ki vermişim, kız nasıl sevindi, nasıl ilgili, bir de sohbetkar. Tam bana göre. 
Yumurtacıdan ayrılınca mısırlar gördüm ileride. Pazardan hiç mısır almamıştım şimdiye kadar, hep köyden annemlerin yetiştirdiği mısırları kaynatıp yerdik. Canım çekti, biraz fazla aldım galiba, üstelik şekere de iyi gelmez, ama oğlum çok seviyor, o yer artık çoğunu.
Enginardı, barbunyaydı, zeytindi derken elim kolum doldu. Değişik bir keyif ve huzur içinde eve gidip bıraktım aldıklarımı ve Kadıköy'e doğru yollandım. 
İşten gelince ilk iş mutfağa girdim, mısırları kaynattım, enginarı ve barbunyayı zeytinyağlı pişirdim. Vallahi çok güzel oldu hepsi de. Hele mısırlar, süt gibiydi maşallah. Ucuz olanından aldım diye biraz tereddütlüydüm, ama iyi çıktı. 
Değişik oluyor, çok keyifli oluyor pazardan alışveriş yapmak. En güzeli sohbet ediyorsun satıcıyla, çok teşneler zaten. Bir tanesi bugün bana, "Abla meydanda iftar çadırı var mı?" diye sordu. Meğer insanlar iftar çadırında yemek yedikleri için pazardan alışveriş yapmıyormuş ramazanda. "Ne alakası var?" dedim. "Çok alakası var abla, bizim millet beleşçi, karnını orada doyuruyor işte, oruç tutan da tutmayan da, niye gelsin ki pazara?" dedi. 
Kim bilir? Belki de öyledir, ben bilmem:)

Yorumlar

  1. bize uzaktı ama yine de gittiğim olurdu, pazardan peynir ben de çok aldım ama burada korkuyorum, Çiçekçi'nin çarşambaydı galiba pazarı, zeytini de, peyniri de oradan alırdım,gayet güzeldi dediğin gibi. Sen böyle Üsküdar'ı anlattıkça çok hoşuma gidiyor Nurten'im..e dile kolay 30 yıla yakın oturduk...çok anılarım var... çok komşularım var..
    sevgilerimle çok öpüyoruz seni canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi hatırlıyorsun valla. Çiçekçi'ninki çarşamba hâlâ.
      Üsküdar'ı sadece senin bile yazarım hayatım.
      Ben de öpüyorum sizi.

      Sil
  2. Nurtenciğim sen böyle anlattıkça ben de şöyle bir gittim geçmişe.. Gerçi ben çocuktum pazara gitmezdim, yada annem veya rahmetli babamla giderdik. O zamanlarda şimdi gibi naylon poşetler yoktu. Kesek kağıtlarına koyarlardı aldıklarımızı. Biz de filelere koyardık... Ne güzeldi o günler, özlüyor insan...Hey gidi günler hey!! diyesi geliyor..
    Canım öpüyorum kocaman sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya, kese kağıdı ve fileler vardı. Ne hoşuma giderdi. Düz kağıttan değil de gazeteden yapılmışsa o kese kağıtları, eve gelince onları açar okurdum bir de:)
      Çok özlüyorum ben de o günleri, yalan yok.
      Benden de kocaman sevgiler canım.

      Sil
  3. güzel blog. Kolay gelsin...

    YanıtlaSil
  4. Pazar keyfi ayrı benım için de hem daha bereketli hemde sanki dolapta daha uzun zaman dayanıyor.Herhafta aynı tezgahtan alış veriş yaparsan bihafta işin olup gidemesen ertesi hafta gittiğinde "abla nerdesin" diye sorar pazarcılar:):)Peynirleri gönül rahatlığı ile ye biz kaç yıldır alıyoruz henüz birşey olmadı ayrıca bir dünya para ödeyip aynı lezzeti bulamazsın şarküteriler de..Hatta biz pazar işini abarttık peynircinin telefonu var pazara gidemediğimiz günlerde telefonla sipariş veriyorum akşamları bizim caddeden gecerken beni arıyorlar çıkıp alıyoruz:)))sevgiler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar