DELİ AYTEN


2008 yılında Bursa'nın Osmangazi ilçesinde hararetli bir tartışmadır başlamış.
Kamberler Mahallesi Tarih ve Kültür Parkı'na, bu mahallede yaşamış olan Deli Ayten'in heykeli dikilsin mi dikilmesin mi?
O zamanki Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe heykelin parka dikilmesi için çok çaba harcıyor.
BUSİAD başkanı Ali İhsan Yeşilova heykel yaptırılması fikrini ortaya atan kişi. Çocukluğu Kamberler mahallesinin komşu semti Elmas Bahçeler'de geçmiş. Kendisi de Deli Ayten'in arkasına takılan, onunla gezen çocuklardan. ,
Sonunda 2009 hıdrellezde heykel dikiliyor.



Peki kim bu Deli Ayten?
Ben de yeni öğrendim. Yıllardır Bursa'ya gidip gelirim, ne Ayten'in hikayesini duymuş ne de heykelini görmüştüm. Bir süredir ablamın İstanbul'da olmasından istifade edip Kız Kulesi akşamları yapıyoruz. Her akşam ayrı bir konu, Kız Kulesi'nin tanıklığında ya geçmişten ya da gelecekten konuşup duruyoruz.
İşte Deli Ayten'le bu akşamlardan birinde tanıştım.

Deli Ayten'i araştırmak için bulduğum yazılarda 'Onu Bursa'da tanımayan yok' diyor. Üzerinde gelinliği, renk renk çantaları ve kocasından kalan cümbüşüyle sokak sokak gezen bir kadınmış. Ölene kadar çingene mahallesi Kamberler'deki barakasında yaşamış.

Deli Ayten, Bursa'nın Sulukulesi sayılan Kamberler mahallesinde 1935 yılında dünyaya gelmiş. Asıl adı Ayten Şenaşık. Üç yaşında menenjit geçirmiş, Tedavi edilemeyen hastalığı sonucu beyninde kalıcı hasarlar oluşmuş. On üç on dört yaşlarında Cümbüş Hasan diye çağrılan, kendinden beş altı yaş büyük bir alkoliğe aşık olmuş. Ailesi Cümbüş Hasan'la evliliğine izin vermeyince akli dengesini iyice yitirmeye başlamış. Bunun üzerine belki iyileşir diye evlendirmişler Ayten'i Hasan'la. Fakat Ayten düzelememiş. Cümbüş Hasan ise evliliğin ikinci yılında evi terk etmiş. O günden sonra kocasından kalan cümbüşü ve davulu eline alıp sokak sokak kocasını aramaya çıkan Deli Ayten bir süre sonra kocasının öldüğünü öğrenince kendini tamamen sokaklara vurmuş. 12 Mart 1992 günü kulübesinde ölü bulunan Deli Ayten'in cenazesine üç binden fazla Bursalı katılmış. O güne dek bu kadar kalabalık bir cenazeye tank olmamış Bursa.

Heykelin dikilmesine karşı çıkanlara "Herkeste tatlı hatıralar bırakmış Deli Ayten gibi bir insanın heykelinin dikilmesinin ne mahsuru var?" diye sitem etmiş belediye başkanı Recep Altepe. "Bu tepkiler asıl, insanlardan zarar görmüş Deli Ayten'in anısına ihanettir." diye eklemiş. Bursa'da yaşı otuzun üzerinde olan herkesin onu tanıdığını, aslında kendisi bir dram sembolü olduğu halde insanlara neşe getirdiğini de söylemiş.

Bulduğum bir kaynakta da şöyle yazıyor:

'Bursa’nın delileri, her yıl Hıdrellez haftasının pazar günü Deli Ayten için bir çeşit takdis töreni düzenlerdi. Henüz ufuk ağarmamışken Deli Ayten, Kızyakup Mahallesi’ndeki derme çatma evinden yola çıkardı. O gün en güzel elbisesini giyer, en şık çantalarını koluna takar, en kırmızı rujuyla dudaklarını boyardı. Bir iki gün öncesinden temizlediği davulu ve parlattığı cümbüşü de yanında olurdu tabii ki.

İlk kendi mahallesinden başlardı festivaline. Meydana gelir, davuluna üç kere vururdu. Mahallede yaşayan iki deli çıkagelir Deli Ayten’in ardında yerlerini alırdı. Sonra hep birlikte ikinci mahalleye yürünürdü. Yine üç kez tokmak davula vurulur, oranın delisi de gelip konvoya katılır, böylece 15 mahalle dolaşılırdı. 

Bursa’nın akıllıları derin uykularındayken Bursalı deliler Ayten’in ardında ayinlerini yapardı. Ayten, ardında 15-20 kişilik bir deli tümeniyle sokakları dolaştığında Bursalılar uyanıp camlara dökülür, konvoya alkışlarla tempo tutarlardı. Deli Ayten ve tebaası dönüp dolaşıp ikindi vaktine doğru, kraliçelerinin tenekeden şatosunun bulunduğu Kızyakup Mahallesi’ndeki Müzisyenler Kahvesi’nin önüne gelirdi. Burada onları müzisyenler darbukalar, davullar, kemanlar ve kanunlarla grubu karşılardı. Sazlar çalar, kızlar oynar, akşam da evli evine köylü köyüne giderdi.'

Kamberler esnafı Deli Ayten'i yedirip içirip korur kollarmış. Ama yine de tecavüzden kurtulamamış Deli Ayten. Yedi sekiz kez hamile kalmış maalesef. Sonunda çocukları yurtlara yerleştiren devlet Ayten'i de kısırlaştırmış.
Benim takıldığım nokta da işte burada. Her sokakta yatan kadına hatta erkeğe ve çocuğa tecavüz edilmesi. Tamam cinsel yönden açsınız anladım da, bu kadar mı midesiz siniz? Hayatı zaten mahvolmuş, hayatın darbesini yemiş, akli dengesi yerinde olmayan bir insandan nasıl haz alırsın? Hadi diyelim haz aldın, dakikalık hazzın için gözardı ettiğin döllenme sonucu doğan çocuklarını hiç düşünmüyor musun? Benimki de saflık, düşünsen zaten yapmazsın bu aşağılık işi değil mi?

Neyse, geçmek zorundayım bu hüzünlü kısmı. Allah ıslah etsin bunları.

Sonra,
Geçen yıl Deli Ayten için bir müzikal yapılmış. Bursa Kültür ve Sanat Derneği'nin çıkardığı oyunun adı, AYTEN: BİR DELİ AŞK HİKAYESİ. Ayrıca, Bursa Büyükşehir Belediyesi Karagöz Sinema Atölyesi ve Bursa Kültür ve Sanat Derneği işbirliği ile bir de belgesel hazırlanmış.



Böyle efsane bir kişilikmiş Deli Ayten.
Bursa'ya ilk gittiğimde ziyaret edeceğim yer olacak Kamberler Tarih ve Koordinasyon Parkındaki heykeli.




Yorumlar

  1. Vah zavallı yaa....bir de tecavüzler uğrayıp, bir dolu çocuk doğurmuş..o çocuklar ne haldeler kimbilir? Belki anaları yüzünden akıl sağlıkları bozuktur işte böyle böyle bir toplum sağlıksızlaşıyor, yozlaşıyor...toplumu teşkil eden insanlar ama insanlar yarı akıllı, deli, alkolik olunca gel de o toplumdan hayır bekle......
    sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu hikayede en çok o canımı sıktı Müjde'cim. Gerçekten zavallı imiş.
      Öpüyorum canım, sevgilerimle.

      Sil
  2. Nurten Hanım selamlar,
    Ne zamandır size ulaşmaya çalışıyorum. Deli Ayten’e tecavüz edildiği bilgisi hiçbir yerde yok. Okuduğunuz bir yer varsa yönlendirebilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/4202/sayfa/2008/11/23/5.xhtml
      Buradan okuyabilirsiniz.
      Selâmlar.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar