BİR AYDEMİR GEÇTİ DÜNYADAN


Yusuf 'dan olma Zehra'dan doğma, Hatice'nin abisi, Yusuf'un babası.
Ailenin dayısı, Sultanhamam kumaşçı esnafının abisi, mahallesinin delisi.
Kökleri Arnavutluk'tan gelen ailenin Üsküdar'da doğup Üsküdar'da ölen oğlu.



Her fani gibi onun da zamanı geldi ve öteki aleme göç etti.

Benim tanışıklığım yirmili yaşlarımın başında, seksenli yılların ortaları. Cağaoloğlu'nda bir kumaşçıda muhasebeciyim. Aydemir, patronlarımın kuzeni. Sık sık gelirdi bizim dükkana, yakındaki işyerinden. Delilik emareleri vardı o zaman, durmadan banka cüzdanlarını çıkarır, herkese gösterirdi. Üstü başı perişan, yırtık pırtık adamın o kadar çok parası olmasına şaşardık.
Henüz kimseye muhtaç değildi, Üsküdar'daki evinde kendi başına yaşıyordu. Yemeğini, temizliğini (?) kendi yapıyor, sabahları erkenden ona iş veren bir dükkanda çalışmaya gidiyordu.

Çok yakışıklı bir adammış gençliğinde; sportmen vücudu, kültürü ile çok kadını etkilemiş. İşte Yusuf da bu kadınların birinden olmuş. Evlilik dışı bu çocuğu nüfusuna kaydettirmiş zorunlu olarak, ama hiç kabul etmemiş. Zaten çocuk da onu kabul etmemiş, yıllarca ortada yoktu, geçen yıl çıkıp babasının malına şerh, bankadaki parasına ipotek koydurmaya kalktı. Hatice bırakır mı? Karşı dava açıp kazandı. Çünkü artık bakıma muhtaç abisine o bakıyordu ve masrafların o paradan karşılanması gerekiyordu.
Zamanında, Sultanhamam'ın en büyük kumaş tüccarlarından olan amcasının yanında çalışmış. Herkesi sigortaya alan amcası nedense Aydemir'i sigortadan yoksun bırakmış. Ama Üsküdar'da müteahhide verilip apartman yapılan aile evindeki üç daireyi ona vermişler. O da dairelerin birinde oturup diğer ikisinden kira alıyordu. Dededen kalma bir arazinin satışından aldığı pay da vardı ve geçinip gidiyordu.

Ve yine zamanında, Bursa'ya gelin giden ablasının kocası ile ortak oluyor. Enişte bey ondan yüklüce bir para kopartıyor. O zaman Aydemir çok para kazanıyor amcasının yanında, bu para da eniştenin iştahını kabartmış olmalı. Borç olarak alınan bu para bir türlü ödenmiyor, Aydemir bir zaman sonra öfkeleniyor. Ne yaptıysa alamadığı parası için o kadar üzülüyor ki, içi yanıyor. Abla ile enişte, çocuklarıyla beraber arabalarıyla bir yolculuk sırasında trafik kazası geçiriyor. Abla, enişte ve çocuklarından biri hemen ölüyor.
İşte Aydemir o zaman deliriyor. Bir daha da iflah olmuyor.
Genellikle aklı başında gibi davranan Aydemir, aniden başka bir zamana geçiş yapabiliyor, kendini birden Osmanlı Rus savaşında sanıp karşısındakine dikkatli olmasını söyleyebiliyor. Yahut eski evlerindeki bir besleme kızı kaçıran kürdü hatırlıyor birden ve kızla aynı adı taşıyan bana "Aman dikkat!" diyebiliyor.
Ama para işinde hiç şaşırmıyordu vallahi. Ne kadar parası olduğunu unutmuyor, kimin onu kazıklamak istediğini şıp diye anlıyordu. Son anına kadar da zihni açıktı.
Allah rahmet eylesin.

Artık ona da "Rahmetli" diyeceğiz demek ki.

Yorumlar

Popüler Yayınlar