KAPLICA SUYU ÖCÜ DEĞİLDİR (!)


1 yıl 1 ay sonra yeniden Kütahya'daydık bu hafta sonunda.
"Kaplıcaaa, sıcak sulaaarr." diyerek 1 yıldır bu hafta sonunu bekleyen arkadaşlarımla birlikte tekrar Kütahya Yoncalı yollarına düştük cuma sabahı.

Neden Kütahya Yoncalı? Bir kere geçen yıl çok rahat ettik kaldığımız otelde. Yeni ve mükemmel (kira kontratlarında böyle yazar ya, biz de mali müşavir olduğumuza göre, direkt aklıma gelen şey😊) olmadığı halde son derece rahat ettirici bir ortamı ve güler yüzlü personeliyle çok memnun ayrılmıştık. Ayrıca kocaman yemyeşil bahçesi, biri kadınlara özel biri karma 2 kapalı havuzu ve bir de açık havuzu ile seçenek fazlalığı, akşamları canlı müzik eşliğinde yenen yemekler ve tabi ki makul fiyatıyla bizi kendine çekti bu yıl da.
Açık havuz dedim ya, ah o ne muhteşem bir şey; dışarısı buz gibi soğuk olsa hatta üzerinize yağmur ve kar yağsa dahi 38 derece sıcaklıktaki suyun içinde hiç üşümeden keyfinize keyif katıyorsunuz. Yani benim gibi kaplıca sevmeyen, yıllardır bu güzelliğe uzak duran birine bile sevdirdi kaplıca suyunu.
Cuma günü akşama doğru vardık otele. Yemek öncesi herkes kendini sıcak sulara atıp bir güzel rahatladı. Yemekteki canlı müzik ise muhteşemdi. Piyanist şantör beyefendi sahne takdimleriyle bizi gülmekten kırıp geçirdi. Gurubumuzun isimlerini not almış, durmadan anons ediyor, herkesi tek tek kendi üslubuyla sahneye çağırdı.

Deyim yerindeyse verdi gazı verdi gazı, bizim arkadaşlar sahneden inemedi bir türlü. Sağolsun çok eğlendirdi bizi, bu kadar keyifli bir akşam geçireceğimi ben hiç düşünmemiştim doğrusu.


Ertesi gün kent gezisi programı vardı. Geçen yıl gelip gören arkadaşlarımla serbest dolaşmayı seçtik biz. Hava rüzgarlı ancak yağmursuzdu. Çay, kahve, yemek, muhabbet ve fotoğraf çekimleri sonrası yine herkesin sabırsızlıkla beklediği hamam ve havuz keyfi zamanı otele dönüş yaptık.
Bu akşamımız da bir öncekini aratmayan şekilde eğlenceli geçti.

Burada bir parantez açmalıyım. Kent içindeki konaklardan Lalezar konağını ziyaretimizde ağırlandığımız salonda kahve içerken yaşanan kız isteme mizanseni gerçekten görülmeye değerdi.

Biz Üsküdarlı mali müşavirler olarak, bir aile olduğumuzu tescil ettik bu gezide de. Başka ilçeleri bilmiyorum, ama Üsküdar olarak bir arada çok eğleniyoruz; ayrılırken de birbirimize teşekkür ederek bir sonraki gezi ne zaman olurun derdine düşüyoruz. Aramızdaki Pendik'ten, Şişli'den  meslektaşlarımız ve meslektaş olmayan misafirlerimizin de aynı kanıda olduklarını dile getirmeleri çok onur vericiydi.

Hiç bir aksaklığın yaşanmadığı, her şeyin titiz bir dakiklikle yürütüldüğü bu gezinin mimarı Ali bey, sanırım hiç bir turda rastlanmayan ikramları ve hediyeleri için de ayrıca özel bir teşekkürü hak ediyor.

Benim kazancım:
Kaplıca suyunun öcü olmadığını anlamak, yorucu ve hastalıklarla geçirdiğim günlerin ardından 3 rahat gün geçirip o kadar etkinliğin içinde okuyup yazmaya zaman ayırabilmek oldu.
Ne mutlu!


Yorumlar

Popüler Yayınlar