MAŞUKİYE İLE GELEN ÖZLEM

Bu pazar Maşukiye'deydim.
Maşukiye, Kocaeli iline bağlı Kartepe ilçesinin bir mahallesi olarak geçiyor.
Tam 35 yıl önce, Sapanca'daki öğrenci evime trenle gidiş gelişlerimde, istasyonda adını okumuşluğum vardı. Çok hoş, müzikli bir isim. Bir kez ya da iki kez tam hatırlamıyorum, ama yıllar önce gitmiştim kardeşimle. Soğuk hatırlıyorum, hava buz gibiydi ve dışarıda, tahta masalarda oturup
alabalık yemiştik. Bildiğiniz köy gibiydi Maşukiye. Sapanca bile köye benzeyen küçük bir kasabaydı. O kadar değişmiş ki, ağzım açık kaldı. Giderken Sapanca'nın da kıyısından köşesinden görme imkanım oldu; aman Allah'ım AVM bile yapılmış. Tek eksiğiydi sanırım.(!)


Maşukiye'ye Hatice abla ve arkadaşları ile gittik. Sürekli okuyanlar bilir, bir Hatice'm vardır benim; çok yere birlikte gittiğim, müthiş bir yaşam enerjisi ile dolu, bu yıl 80'ine basan renkli ihtiyarım.
Bu gezilerde arkadaşları da bulunuyorsa tabi, yaş ortalaması 70-80 arası oluyor haliyle. Bugün de öyleydi.
Milli Mücadele'nin Şark Cephesi komutanı Kazım Karabekir Paşa'nın kızı Timsal Karabekir ve tamamına yakını kadın olan arkadaşlarının düzenlediği geziye katıldık. Timsal hanımla bir kaç yıl önce Hatice ablanın terasında bir fasıl toplantısında tanışmıştık, bu kez perçinlenmiş oldu.
Erenköy'de Kazım Karabekir Müzesi ve Kazım Karabekir Kültür Merkezi'nin kurucusu Timsal hanım. Uzun yıllardır hayatını, Atatürk devrimleri ve babasının Milli Mücadele'ye katkılarını gençlere aktarmaya adamış. Tüm gelirini bu uğurda kullanıyor.
Çok kibar, çok güler yüzlü bir kadın Timsal hanım. Gerçekten, baktığınızda, konuştuğunuzda saygı uyandırıyor sizde.
Vakitlice gidip geldiğimiz, her şeyin bir düzen içinde tıkır tıkır işlediği bir gezi oldu. Mutlu mesut ayrılıp evlerimize döndük.
Bir not: Araplar burada da başrolde.

Dönüş yolunda Hereke tünellerinden geçerken içim bir hoş oldu. Sehayat! Ama yalnız başına seyahat! Evet, yıllar öncesi gibi trenle, yalnız seyahatlerim olmalıydı yine. Kendimle baş başa, düşüne hissede ve hissettiklerimi yazarak, kahve kokulu sokaklarda dolaşarak geçireceğim en az 1 günüm olmalı. Tıpkı eskiden yaptığım gibi, aniden karar verip atlamalıyım trene, en yakın neresi ise oraya...
Ah bu aniden verilmiş seyahat kararlarımı ne çok özledim! Bir belediye otobüsüyle şehir içinde seyahati bile. Sadece ânı hissederek...

Yorumlar

  1. Bu ve benzeri arkadaş gruplarını bulmak her insana nasip olmaz. Gezmek ve görmek pek de sevdiğimi söyleyemem. Yolculuğun sıkıcı ortamını sevmem. Lakin, yazılarınızı ve yazdıklarınızı elbette severek okuyorum.
    Saygılar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar