EY İNSANOĞLU! BİRİNCİ VAZİFEN ÖNCE KENDİNİ MUTLU ETMEKTİR.

Şöyle bir düşünelim, ama sakin, sessiz bir yerde. Bence elde kahve, deniz kıyısında ya da yeşillik içinde bir koltukta oturarak. Gözler de ufka doğru. Şöyle uzaktan bakalım hayatımıza.
Nasıl yaşıyoruz?
Kendi istediğimiz gibi mi? Başkalarının istediği gibi mi?

Başkalarının istekleri, söylemleri, düşünceleri ne kadar önemli bizim için? Kendi istek ve düşüncelerimiz ne kadar önemli?
Bu başkaları, anne, baba, kardeşlerimiz gibi yakın akrabalarımız da olabilir, arkadaş, komşu ve meslektaş çevremiz de olabilir.
Onların istek ve söylemleri baskı yaratıyorsa üzerimizde, onları memnun etmek için kendimizi hırpalıyorsak yanlış giden bir şeyler var.
Sevmek, değer vermek demek, onların her isteğini yerine getirmek, onlardan onay almak için paralanmak demek değildir.
Kısaca her şeye EVET demek değildir.
Bir düşünelim, ne kadar çok EVET demişiz hayatımızda? Sayamıyoruz bile değil mi? Oysa HAYIRlar belki bir elimizin parmaklarını geçmiyor.
Ona buna EVET derken hiç bir şeye yetişemiyoruz. "24 saat yetmiyor bize" diyoruz. Yeter aslında, kendi hayatımızı kendi istediğimiz gibi şekillendirirsek yeter. İş yerimizde sadece işimizi yaparak, evimizi gerçekten YUVA yaparak ve keyfini sürerek yaşamak varken, işimizi evimize evimizi işimize taşıyoruz. Tüm arkadaşlarımızın çağrılarına gitmek için çırpınıyoruz, niye? Ayıp mı olur, gönül mü koyarlar, sevmezler mi bizi? Varsın gönül koysunlar, varsın sevmesinler, herkesin sevmesine mi ihtiyacımız var?
Kendimizi seviyor muyuz biz? Herkes bizi sevsin, onay versin diye çırpınırken kendimizi unutmuyor muyuz?
Ben ve benim çevrem için yolun yarısı çoktan geçti. Bir o kadar daha yaşamayacağımızı biliyoruz.
E, o zaman?
Neyin peşindeyiz?
HAYIR demenin zamanı gelmedi mi?
Bir kere HAYIR deyin, bakın içiniz nasıl ferahlıyor.

Hiç bir şey ne üzülmeye değiyor ne de kafaya takmaya.
İçimizde iyilik varsa, merhamet ve vicdan varsa bırakın gerisini, siz iyi bir insansınız.
Siz bu hayatta TEK ve EŞSİZsiniz. Önce kendinize değer vermedikten sonra neye yarar başkalarına verdiğiniz değer?
Siz kendinizi mutlu etmedikten sonra zaten başkalarını mutlu edemezsiniz. İki kere ikinin dört ettiği kadar gerçektir bu.

Sadece istediğiniz şeyi yapın bu hayatta. İstemediğiniz hiç bir şey için, "yapsa mıydım?" diye üzülmeyin. Hiç bir işe yaramadığı gibi, sizi sizden alıp götürüyor.
Gezmek mi istiyorsunuz, imkanınız ölçüsünde gezip tozun.
Hafta sonu evde mi kalmak istiyorsunuz, geri çevirin bütün teklifleri.

Size ne iyi gelecekse onu yapın!
Ve önce SAĞLIK dileyin!

Yorumlar

Popüler Yayınlar