BİR GÜNDE İKİ ÖLÜM HABERİ

Bir günde iki ölüm haberi...
Sabah WhatsApp grubumuzda meslektaşımız Sabri beyin eşi Birgül ablanın ölüm haberini aldım önce. Evet, bir süredir kanserle mücadele ediyordu, morali iyi ve hayata bağlıydı. Yenecek, geçecek gidecek sanıyorduk. Olmamış, maalesef kaybetmişiz. Çok üzüldüm, sabahtan beri bir dolu işim olmasına rağmen kafam hep ondaydı. Derneğimizin Türk sanat Müziği korosu vesilesi ile tanışmıştık. Ufak tefek çıtı pıtı, hep güler yüzlü bir kadındı. Bana, "Ne haber kürdanım?" deyişini hiç unutmayacağım. Hastalığıyla mücadele ederken dökülmüş saçları ile konsere çıkıp şarkı söyleme cesaretini de. Nurlar içinde yatsın. Allah Sabri beye de sabır ve yaşama gücü versin.

Akşam ise tam bir şok yaşadım. İş çıkışı hem müşterim hem akrabam olan kuaförüme uğradım. Oradan buradan konuşurken "Terzimiz de öldü ya" dedi Özlem. Hangi terzimiz, bizim terzi mi, şu karşı sıradaki? Evet, oymuş. Allah'ım, inanamadım, şaka yapıyor sandım. Şaka yapılacak bir şey değil ki ölüm. Hem de iki hafta olmuş. Hayat ne tuhaf oldu; mahallemizde her zaman görüp selamlaştığımız, pantolonumuzun, eteğimizin paçalarını tadilata götürdüğümüz, artık aileden biri gibi gördüğümüz insan ölüyor ve iki hafta sonra haberim oluyor. Hep orada, küçücük dükkanında kalacak sanıyor insan. Günümüzün koşuşturması içinde yaşayıp giderken aklına bile gelmiyor ölüp gideceği. Genç sayılırdı, altmışlarındaymış, sabah dikiş makinesinin başında kalp krizi geçirmiş. Gelen ambulans kalbini çalıştırmış, ama hastaneye giderken tekrar durmuş kalbi. Çok iyi adamdı, rahmet olsun, huzurla uyusun.
İşten çıktığımda çarşıya uğrayıp çipura aldım. Bir de bira alayım, salatamı da yapayım, keyifle içeyim dedim. Balığı kızarttım, salatamı yaptım, keyif kaçtı, efkarla içiyorum. Yazımı yazmadan önce blog sayfamı karıştırırken Büyükada yazıma denk geldim. Geçen yıl doğum günümde adada iken babamın aradığını hatırladım. Babam ilk defa arayıp doğum günümü kutlamıştı. "Seni seviyorum baba" demiştim. Birbirimizi seven baba kızdık biz, ama eski nesil yetiştirme tarzından kaynaklı, sevdiğimizi hiç söylememiştik. O gün söyledim ona ilk defa. "Ben de kızım." demişti. Öyle mutlu olmuştum ki, ada sokaklarını uçarak dolaşmıştım adeta.
Ağlıyorum.
Babam için, Birgül hanım için, terzim için.

Yorumlar

Popüler Yayınlar