TEŞEKKÜR


Hayatın güzel olduğunu söylüyorum hep.
İnanıyorum da buna.
Dünyadaki tüm kötülüklere inat, hayat hep güzel.

Son zamanlardaki olumsuzluklara, savaşlara, felaketlere, vahşi kapitalist düzene inat, hayat yine güzel.
Hayat aşkla güzel, müzikle güzel, sanatla güzel.
İnsanla güzel.
Dünyadaki tüm kötülüklerin nedeni olan, aynı zamanda dünyayı cennete çevirebilecek olan insan.
Bu yüzden ümitvar yaşamayı seviyorum. Hala, evet hala ümitvarım ben. Yaşadıklarım kalbimi katılaştırdıysa da, yıllar öncesinden bakan o saf kız içimi terk etmedi çok şükür. İyi ki terk etmedi. Çok yoruldu, çok kırıldı, üzüldü, kayıpları oldu, belki orta kalınlıkta bir romanın sayfalarını dolduracak ilginç bir hayatı yaşadı, ama küsmedi. Çünkü çok güzel günler de vardı bu hayatın içinde; kim bilir belki diğerlerinden daha fazla.
İşte bu güzel günleri düşünerek ve daha güzellerinin geleceğini düşünerek yaşıyor hala o kız.

Umutsuzluğa kapıldığım zamanlar olmuyor mu? Oluyor elbette, ama bir şekilde bu ruh halinden çıkmanın yolunu arıyor ve buluyorum. Bulmak zorundayım, başka türlü yaşamayı bilmiyorum, istemiyorum. Annem bir keresinde bir sohbette "Ben bu dünyaya mutsuz olmak için gelmişim." demişti de tarif edilemez şekilde üzülmüştüm onun için. Mutluluğa doğru değil koşmak yürümeyi beceremeyen anneme hiç anlatamadım hayatın gerçekten yaşanmaya değer ve hep çok güzel olduğunu. Kederden, üzüntüden beslenen annemi çıkaramadım bu ruh halinden. Unutmuyor çünkü; yaşadığı hiç bir olumsuzluğu unutmuyor. Oysa unutmak gerek, affetmek gerek, önüne bakmak, gelecek güzel günleri düşlemek gerek. Her ne yaşandıysa yaşandı, ama bitti gitti işte. Belki yine yaşanacak, onlar da bitecek. Bugün bir yerde okudum, 'Şu anda gönlünü daraltan her ne varsa, kalıcı değil; misafirdir. Sabret!' diyordu.
Evet, bu dünyada bizim misafir olduğumuz gibi, olumsuzluklar da misafir. Eskiden belki daha mutlu olduğumuzu hissettiğimiz bir hayatımız vardıysa gelecekte de neden olmasın, değil mi?
Mutluluk dediğimiz şeyi bazen bir şarkıda ansızın, bazen seyrettiğimiz bir filmde, oyunda, bazen bir insanın jestinde bulmuyor muyuz zaten. Küçük küçük, anlık sevinçler oluşturmuyor mu bütünü? Uzun soluklu mutluluğu bulacağız diye anlamsız çırpınışlara, zamanı harcamaya gerek yok ki. Belki aslında mutlusun, ama hep gelecekte mutlu olmak sanısıyla bunun farkında bile değilsin.

Yaşanılan her şeyin bize öğretileri olduğunu bellersek, anlamsız kederlerle yüklenmez, oturup ağlayacağımıza çıkaracağımız derslerle önümüze bakarız olur biter.
Ben kendi adıma; yaşadığım en buhranlı dönemlere bile dönüp baktığımda artık gülebildiğimi ve hatta şükrettiğimi görüyorum. Şükrediyorum, çünkü onlar yaşanmasaydı ben hayatımın değerini bu kadar bilemezdim.
Koca bir teşekkür onlara...

Yorumlar

  1. Bende bizimle paylaştığın için teşekkür ederim Nurten Ablacım. Nedense bazı insanlar acıyla yaşamayı tercih ediyor. Oysaki unutmak, devam etmek zorundayız... Yoksa başka türlü baş etmek zor çok zor.
    Oysa ki dediğin gibi yaşama devam etmek, umut etmek ve keyif alarak devam etmek gerek.......
    İyi haftalar, sevgiyle öperim çok 😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Epeydir paylaşmamıştım canım,
      İyi geldi, mutlu oluyorum böyle.
      Sana da iyi haftalar olsun. Sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar