EDEBİYAT SEFERLERİ İÇİN VAPUR TARİFELERİ / TREN GEÇTİ (Eski bir dostun verdiği mutluluk)

Okunacak çok kitabım var birikmiş. Zaman ayırmaya çalışıyorum iş yoğunluğunda. Fakat şu sıra hiçbiri bana iyi gelmeyecekmiş gibi. Şöyle beni sürükleyen, alıp başka dünyalara götüren bir kitap var mı kitaplığımda diye aranırken rastladım ona. Kapağını açtım ve beni şaşırtan, aynı zamanda utandıran bir kısa yazı ile karşılaştım. "Zamanın mekanın tesir edemediği tek dostum seni çok seviyorum" demişti arkadaşım. On üç mayıs iki bin on yedide. Bu bir doğum günü hediyesi. Verdiği günü çok iyi hatırlıyorum, evime gelmişti, güzel bir akşamdı. 

Utancım, kitabı bir kere bile açıp okumamam. Aslında ismi çok ilgi çekiciydi, seçkiyi yapan da çok sevdiğim bir yazardı. Fakat işte okuyamamışım, nasıl olmuş neden olmuş bilmiyorum. 

Yıllar geçti ve o zamanın mekanın tesir edemediği dostluk yok oldu. Maalesef!

Kolay kolay bir insanı çıkartmam hayatımdan, her zaman bir şans veririm dostluğa, tüm zorluklara karşın, sonuna dek direnirim. Fakat öyle bir zaman geldi ki ilk kez sildim hayatımdan birini. Artık moda olan yöntemle, sosyal medya hesaplarımdan çıkararak. Konuşmanın bir faydası olacağını sanmadığımdan. 

Bunu bana tek dostum saydığım biri yapsaydı telefona sarılır nedenini sorardım. Telefonu açıp açmayacağı, açarsa sitem edeceği, belki azarlayacağı şüphesi umurumda bile olmazdı. Madem ki tek dostumdu onu kaybetmemek için elimden ne gelirse yapardım. 

Aramadı, sormadı. Hem de en acılı günlerimi geçirdiğimi bildiği halde. Demek ki tek dostu falan değilmişim diye düşündüm. Oysa çok güzel günlerimiz oldu, gerçekten aileden sayıyordum onu...

Gecikmiş bir kararla kitaba başladım. Okuyorum okuyorum, bitmesin istiyorum. Bir işle meşgulken aklım kitapta, henüz okumadığım öykülerde. Her fırsatta kitaptan rastgele seçtiğim bir öykünün içinde, öykünün kahramanlarıyla yaşarken buluyorum kendimi. Her gece yatmadan önceki en büyük zevkim oldu vapurları anlatan, vapurlarda, gemilerde geçen öyküleri okumak. 

Hayatımdan çıkardığım, defterden sildiğim dostum sayesinde edebiyattan aldığım zevki tekrar tekrar yaşıyorum. Yirmi yirmi beş yıl önceki kendimim sanki. Uzun zamandır bu kadar zevkli edebiyat şöleni yaşatmamıştım kendime. 

EDEBİYAT SEFERLERİ İÇİN VAPUR TARİFELERİ kitabının içindeki otuz yedi öyküyü Murathan Mungan seçmiş ve yayına hazırlamış. En çok sevdiğim yazarlar da var içinde, ilk kez okuduğum ve daha önce neden okumamışım diye hayıflandığım yazarlar da. 

Eş zamanlı olarak bir de tren odaklı öykülerden oluşan bir seçki yayınlamış Murathan Mungan. Bunu öğrenir öğrenmez sevinçle sipariş verdim, heyecanla bekliyorum. 

“Aralarındaki akrabalık ilişkisini güçlendirmek için aynı anda yayımlanan hem tren odaklı öykülerden oluşan 'Tren Geçti' hem vapur odaklı öykülerden oluşan 'Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri' adlı seçkilerle edebiyat tarihimizin içinden tren ve vapurla geçerek yolculuk yapalım istedim. Umarım bu yolculukların sonunda kitaptan, istasyondan ya da iskeleden hoşnut ayrılmış olursunuz” demiş yazar. 

Hoşnut ayrılmak ne demek? Çok mutluyum yahu, çok. Her şeyi bırakıp okumaktan başka şey düşünmez oldum. 

Çok teşekkürler Murathan Mungan ve sana da teşekkürler dostum...


 

ÖYKÜLER:

Murathan Mungan: Dalgalar; 

Sait Faik: Projektörcü; 

Ziya Osman Saba: Neveser; 

Selim İleri: Elveda Güzelhisar; 

Leylâ Erbil: Vapur; 

Sevim Burak: Bremen Vaporu; 

Oktay Akbal: Hey Vapurlar, Trenler; 

Sabahattin Ali: Portakal; 

Halikarnas Balıkçısı: Ateşçi Süleyman; 

Cemil Kavukçu: Gemiler de Ağlarmış; 

Zeyyat Selimoğlu: Gemiye Gelen Bayan; 

Erhan Bener: Uhuvvet’in Kaptanı; 

Ferit Edgü: Bir Gemide; 

Demir Özlü: Gemide; 

Murat Yalçın: Hat:Taaa...; 

Behçet Çelik: Canberra Gemisi; 

Haldun Taner: Bir Motorda Dört Kişi; 

Fatma Ülke Aren: Alabora; 

Naim Tirali: Vapur; 

Şükran Kurdakul: Vapurda; 

Samim Kocagöz: Vapurdaki Kız; 

Sait Faik: Mavnalar; 

Adnan Özyalçıner: Ada Yolcuları; 

Onur Caymaz: Veda Vapurları; 

Şiir Erkök: Deniz Gibi;

Yalçın Tosun: Homoeroticus; 

Karin Karakaşlı: Teğmen Ali İhsan Kalmaz’ın Hikâyesi; 

Murat Gülsoy: Kuşku; 

Melisa Kesmez: Domates Tohumları; 

Türker Ayyıldız: Vapurlara Küsmek; 

Özlem Akıncı: Vapurun Getirdiği Gece; 

Memet Baydur: Bir Hayalet Hikâyesi; 

Cemil Kavukçu: Yolcu; 

Ömer Ayhan: Kansız; 

Bora Abdo: Ben Gizlidir; 

Bora Abdo: Muayyen Bir Rotaya Dönmek; 

Halikarnas Balıkçısı: Cennet Gemisi.



ÖYKÜLER:

Murathan Mungan: Vagonlar; 

Oğuz Atay: Demiryolu Hikâyecileri – Bir Rüya; 

Ahmet Hamdi Tanpınar: Bir Tren Yolculuğu; 

Sait Faik: Üçüncü Mevki; 

Vüs’at O. Bener: Kibrit; 

Sabahattin Ali: Ayran; 

Afif Yesari: Tren Yolu; 

Umran Nazif: Gar Saati; 

Bekir Sıtkı Kunt: Yataklı Vagon Yolcusu; 

Naim Tirali: Tren, Bir Garip Aile, Genç Kız vs...; 

Leylâ Erbil: Konuşmadan Geçen Bir Tren Yolculuğu; 

Mustafa Kutlu: 5402; 

Ahmet Büke: İzmir Postası’nın Adamları; 

Ethem Baran: Uzak Yakınlıklar; 

Faruk Duman: Pancar Vagonları; 

Tomris Uyar: Yaz Suyu; 

Ayfer Tunç: Kar Yolcusu; 

Hüsnü Arkan: Nisa; 

Behçet Çelik: Tren Elbet Kalkacak; 

Hasan Ali Toptaş: Çift Çizgi; 

Erdal Öz: Kuklacı; 

Fikret Ürgüp: Van; 

Ayhan Bozfırat: İstasyon; 

Sait Faik: Müthiş Bir Tren; 

Murathan Mungan: Makas; 

Tomris Uyar: Sonuncu Belki; 

Mehmet Zaman Saçlıoğlu: Sis Adası; 

İsmet Tokgöz: Bir Kadırga İçin Yaz Resmi; 

Celil Oker: Kuvvetli Bir Söz; 

Sabahattin Kudret Aksal: Bir Trende Gidenler; 

Oktay Akbal: Trenlere Bakmak; 

Alper Atalan: Eski Bir Tren Geçerdi Eskiden.








Yorumlar

Popüler Yayınlar