BAYRAM


Üç gün sonra bayram.

Annesiz babasız ilk bayramım.

Üstelik salgın nedeniyle evde oğlumla yalnız olacağımız bir bayram. 

Kapanmaya geçilmeden önce bayram haftasını köydeki evimizde geçirme planım vardı. Kısmet değilmiş. 

Annem babam yaşadığı sürece hemen her bayram köyde toplanırdık. Kardeşlerden biri gidemese diğerleri mutlaka yanında olurdu annemin, babamın...

Bizi nasıl heyecanla beklediklerini hatırlıyorum. Yolda kaç kez arardı canım annem. "Nerdesiniz? Daha orada mısınız? E, hadi çabuk olun, kahvaltı sofrasını hazırlıyorum." 

Şimdi kimse aramıyor. 

Son dönemeçlerden birinde köy aşağıda gözüktüğünde, kulağımız telefonun zil sesinde bekliyoruz. Çalmıyor...

Geçen ay gittiydik.

Daha arabayı park ederken annem kapıya doğru yürüyor olurdu. Artık yürümüyor kimse. 

Babam bahçede, elinde bastonu, bize doğru bakıyor olurdu. Artık bakmıyor kimse.

Boş, bomboş bir ev karşılıyor bizi artık.

Ne garip, şimdi  bu satırları yazarken gözlerimden yaşlar iniyor. Oysa geçen ay bomboş anne baba evimize gittiğimizde kardeşlerim dayanamaz ağlarken bir damla yaş gelmedi gözlerimden. 

Sanki bir yere gitmişler de eninde sonunda geleceklermiş gibi rahattım. Sadece birkaç saat geçirdik evde. Uzun süreli gittiğimde nasıl hissedeceğimi bilemiyorum. 

Erkek kardeşim orada şimdi. Geçen hafta evin ve çevresinin videosunu paylaşmıştı Instagramda, Öyle bir müzik de eklemiş ki... Hüngür hüngür ağladım. Her yıl tam da bu zamanlarda orada olurlardı. Baharı yazı orada karşılar, sonbahar sonunda dönerlerdi. 

Babamın gidişi mayısın yirmiüçünde iki yıl dolacak. Annemin gidişi ise altı aya yaklaşıyor. 

Köydeki akraba, eş dost sormuştu, evi kapatacak mıyız diye. Kapatmayacağız. En başta babam yatıyor orada, olmaz. Sonra, o kadar çok anı var ki... 

Alışacağız. Bir şekilde yeni hayatımıza uyum sağlayacağız. 

Belki bazen tek tek bazen hep birlikte gidip yaşatacağız  evimizi.

Hem o kadar çok sevenimiz ve sevdiğimiz var ki, anneciğim ve babacığımın hatırasına hürmet eden o kadar iyi yürekli insan var ki...

Arkadaşlarımız, dostlarımızla da gideriz belki, çünkü çok güzeldir bizim oralar. Deniz ve ormanın birlikteliğinde yemyeşil harika bir doğası vardır.

Hayat işte!

Oysa her şey daha dün gibi...

Yorumlar

  1. Ah! Baba gidince topallamaya başlıyor insan, anne gidince kötürüm kalıyor. Keşke büyümeseydik biz, onlar da yaşlanmasalardı. Yoklukları çok zor, çok aşılmaz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babamın yokluğuna alışamamıştık daha. Annemin gidişi tam bir şok yarattı.
      Ve hiç bir şeye benzemiyormuş bu acı.
      "Keşke büyümeseydik"....
      Ben de sık sık söylüyorum içimden bunu. Babam gittiğinde annem, "Her şey bir rüyaymış" demişti. Haklıydı sanırım.
      Teşekkürler Ümit hanımcım, sevgiler.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar