EDİRNE / UZUNKÖPRÜ GEZİSİ ve SELİMİYE CAMİİ

Bu hafta sonu Edirne'deydik bir kısım meslektaşımızla. Mali Müşavirler Muhasebeciler Birliği Derneği Uzunköprü Şubesinin geleneksel yemeği vardı, bizi de davet etmişler, gittik. İyi ki gittik, son derece samimi, sıcak kanlı, güler yüzlü insanlarla tanıştık. Dernek başkanı sayın Gülnar Özer hanımın, misafirleri olan bizlere özel ilgisi çok memnun ediciydi. Tek sıkıntımız Uzunköprü Öğretmenevinde oldu, onu da dert etmiyoruz artık, geçti gitti.

Cumartesi sabah yola çıktık. Silivri'de kahvaltı molası verdikten sonra ilk durağımız Edirne'ye vardık. Yıllardır ziyaret etmeyi çok isteyip bir türlü denk getiremediğim Selimiye Camii ile karşı karşıyaydım şimdi. Büyük usta Mimar Sinan'ın ustalık eseri saydığı bu cami gerek kendisinin gerek Osmanlının en önemli eserlerinden biri. 

Çeşitli kaynaklardan topladığım bilgileri aktarayım size:

Padişah II.Selim yaptırmıştır. İnşaatı 1568-1575 yılları arasında sürmüştür. Padişahın Edirne'yi seçme nedeni hakkında çeşitli rivayetler vardır. II.Selim'in peygamberi gördüğü rüyası, İstanbul'da artık büyük camiye ihtiyaç olmaması ve Selim'in gençlik yıllarından beri şehre duyduğu ayrı sevgidir. 

Camii, bir tepe üzerindedir ve Edirne'nin her yerinden görünür. Daha önceki hiçbir cami ya da mabette görülmemiş bir teknik kullanılmış olup, daha önceki yapılarda ana kubbe kademeli yarım kubbelerin üstünde yükselmekteyken Selimiye Camii 43,25 metre yüksekliğinde ve 31,25 metre çapında tek bir kubbe ile örtülmüştür. (Muhteşemdi, kafamı kaldırıp kaldırıp baktım, nurlarda yat koca Sinan dedim.) 

Her biri üç şerefeli dört adet minaresi vardır. İkisinin şerefelerine üç ayrı yoldan çıkılır ve çıkanlar birbirlerini görmezler. Diğer ikisi tek merdivenlidir. Minareler kubbeye yakındır ve camiyi göğe doğru uzanıyormuş gibi gösterir.

Caminin içi İznik çinileri ile süslüdür. İçeride, müezzinin mahfilinin altında küçük mermer bir şadırvan var, bunu görünce çok şaşırdım doğrusu. O kadar değişik, ince işçilikli ve zarif ki. Fakat birkaç yıl önce şadırvana gelen su valilik tarafından kesilmiş. Çünkü ziyaretçiler suya kutsallık atfedip şişelere doldurup götürüyorlarmış. Bu sırada halılar ıslanıyor ve çirkin bir koku oluşuyormuş. Bu mahfilin mermer ayaklarının birinin üzerinde ters bir lale motifi varmış. Ne yazık ki bunu önceden bilmediğim ve de rehbersiz gezdiğimiz için göremedim. Hikâyesi şöyleymiş: Vaktiyle caminin yapılacağı arsanın üzerinde bir lale bahçesi varmış, arsanın sahibi satmak istemeyip zorluk çıkarmış. Sonunda camide bir lale motifi olmasını istemiş ve satmış. Mimar Sinan da burada daha önce bir lale bahçesi olduğunu belirtmek için sütunlardan birine lale motifi koymuş fakat adamın tersliğini anlatmak için motifi ters yerleştirmiş.

Camii, 28 haziran 2011 günü UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine girmiştir. 

Caminin hemen yakınında Edirne Arkeoloji ve Etnografya müzesi var. sadece bahçesini gezebildik zaman darlığından. Bir dahaki sefere inşallah hem bu müzenin içini gezerim hem de Selimiye Caminin müezzin mahfili ayaklarındaki ters laleyi görürüm. 

Uzunköprü'ye girmeden önce bir de Karaağaç'ta mola verdik. Meriç nehri üzerinden geçip güzel bir kafede soluklandık. 

Bu gezideki en büyük kazanımım oldu Selimiye Camii. Edirne'de yaşıyor olsam sık sık giderdim diye düşünüyorum. Haa başka bir kazanımın daha oldu tabi; derneğin akşam yemeğinde yapılan hediye çekilişinde kocaman bir su kabağı ve ata tohum taşıyan bir sepet sarımsak düştü şansıma. Bu ata tohumlu sarımsağın çok önemli olduğunu söylediler. tavsiyelerine uyarak birkaç arkadaşımla çoğaltacağız onları inşallah. 

Edirne'ye gidip de ciğer yenmez mi, yedik elbet. Ciğerle hiç canciğer kuzu sarması olmadım şimdiye kadar ama anlatılmaz yaşanır denilen lezzetteydi yediğim. Edirne'ye gidecekseniz ve ciğeri seviyorsanız hatta sevmiyorsanız bile mutlaka Ciğerci Niyazi Usta'ya uğrayın. 




Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Zevk alarak okudum keyifli Edirne ziyaretinizi . Ters lale motifinin hikayesini de ilk defa sizin bu blog paylaşımından öğrenmiş oldum. Sizin bu paylaşımınızdaki en büyük kazancım da bu oldu. Bu tür gezileri ben de çok severim ve böyle bir fırsat karşıma çıktığın da tüm programlarımı iptal eder gezilere büyük bir heyecanla katılırım. Bu güzel Edirne izlenimlerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür eder, kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah nasip ederse daha çok gezip göreceğim ve burada anlatacağım yerler var Recep bey.
      Ters Lale motifinin hikâyesini öğrenmenize vesile olduğum için çok mutlu oldum.
      Selâm ve sevgiler.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar