CARETTA CARETTALAR VE DEKAMER


Bugün harika bir pazar gezisi yaptık.

Dalyan, İztuzu Plajındaydık. Hayatımda ilk kez deniz kaplumbağaları ile burun buruna geldim; inanılmaz güzel bir duyguydu, anlatması zor.

Burun buruna geldim derken denizde değil tabi ki, Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER)'de. 

DEKAMER'in merkezi İztuzu Plajının hemen yanında. Kaplumbağa Hastanesi deniyor halk tarafından kısaca. 2008 yılında Özel Çevre Koruma Kurumu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Dalyan Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi protokolü ile bu canlıların yaşama kazandırılması amacıyla kurulmuş. İnternet sitesinde merkezin görevleri arasında,

'Deniz kaplumbağası üreme kumsallarında ayrıntılı bilimsel çalışmalar yapmak, yaralı deniz kaplumbağalarının bakım ve tedavilerini yaparak doğal yaşam ortamlarına geri dönmelerini sağlamak, deniz kaplumbağalarının yuvalama, beslenme, kışlama ve göç yolları üzerinde araştırmalar yapmak, deniz kaplumbağalarının yaralanma ve ölümlerinin sebepleri üzerine araştırmalar yaparak, bu konularda kamuoyu ve ilgili tarafları bilgilendirici projeler üretmek, çalışma alanlarındaki faaliyetler için gerekli görülen laboratuvar, bakım binaları ve çalışma alanları kapsamında önerilen araştırma projelerini imkanlar ölçüsünde desteklemek, ve yaralı deniz kaplumbağalarının bakım ve tedavilerinin yapılabildiği çeşitli bölgelerde ilk yardım üniteleri ve tedavi merkezleri açmak.' 

yazıyor. 

Merkeze mali destek, kişisel ve kurumsal bağışlar, Dalyan Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi kanalıyla oluyor. 

Siteden 2009-2019 yılları arası faaliyet raporlarına ulaştım. Bu raporlarda her yıl merkeze gelen yaralı, tedavi sürecinde olan, yaşama kazandırılan ve maalesef kurtarılmayıp ölen kaplumbağaların sayısı yer alıyor. 

Deniz Kaplumbağalarının bazı ilginç özelliklerini de yazmışlar:

1- Deniz kaplumbağaları yuva yapmak için doğdukları kumsala geri gelirler.

2- C. caretta etçil ve 200 m derinlere dalabilirken, C. mydas ise otçul ve 20-50 m derinliklerde dolaşabilir.

3- Kumsalda; C. Caretta, yaklaşık 50-60 cm, C. mydas 90-100 cm derinliğinde yuva yaparlar. Bir yuvada 50-150 tane, pinpon topu büyüklüğünde yumurta bırakırlar. Kuluçka süresi 45-60 gündür.

4- Deniz kaplumbağaları deniz anası ile de beslenirler. Bazen denizdeki poşetleri, deniz anası sanıp yedikleri için boğularak ölebilmektedirler.

5- Deniz kaplumbağalarının cinsiyeti sıcaklığa göre değişir. (Yüksek sıcaklıklar (320C) dişi; düşük sıcaklıklar (260C) erkek gelişimine neden olur).

6- Dişiler her 2-3 yılda bir yuvalama kumsalına dönerek 3-5 yuva yapar. İki yuva arasında 15 gün vardır.

7- Deniz kaplumbağaları yaklaşık 25-30 yılda cinsel erginliğe ulaşırlar. Her 1.000 yavrudan 3-5’i erginliğe ulaşabilmektedir.

8- Deniz kaplumbağalarının dişleri yoktur, çok güçlü çeneleri ve testere gibi bir damakları mevcuttur. Yakaladıkları yengeç, balık gibi avlarını alır, ağzının dışında kalan küçük parçacıklar da diğer canlılara besin olur.

9- Yavrular denizdeki ayın yansımasına yönelir ve denize gider ancak kumsalın geri planında daha kuvvetli ışık olduğunda karaya yönelir ve bir çoğu da ölür

10- Deniz kaplumbağaları denizde beslenip karada yumurtlarlar. Böylece, normalde denizden karaya doğru olan besin akışının dengelenmesine yardımcı olurlar.

Bir deniz Kaplumbağası yaklaşık 50-60 yıl yaşıyor ve ancak 25-30 yaşına geldiğinde ergin oluyor. 

Yemek borusunda olta iğnesi olan bir kaplumbağanın röntgeni

Kafada ve kabukta pervane kesikleri olan kaplumbağalar

DEKAMER'deki su tanklarının içinde henüz yavru sayılan (8-10 yaşında) ve yaşlı olan (45-50 yaşında) kaplumbağaları gördük. Kimisinin ağzına olta takılmış, kimisinin dalma problemi var, kimisi de motorların pervanelerine takılarak yaralanmış. Bu tanklarda denizden çekilen ve sürekli yenilenen suyun içinde tek başlarına tedavi sürecini geçiriyorlar. Bir yıldan fazla tedavide olan da var birkaç ay içinde iyileşip kısa süre sonra denize bırakılacak olan da. Bu canlılar suda yaşadığından suyun dibinde kalabilme süresi onların iyileşip iyileşmediğini gösteriyor. Uzun süre suyun dibinde kalabilmeleri gerekiyor. Bir tane gördüm böyle, suyun dibinde hiç kımıldamadan yatıyordu, sordum, "Dinleniyor, zaten özellikleri bu" dedi görevli. 

Hayatımın en güzel, en duygusal günlerinden biriydi. 

Bu bölgeye tatile geleceklere tavsiye ediyorum, DEKAMER'i mutlaka ziyaret etsinler. Standında satılan magnet ve tişörtlerden alsınlar. Bugün şirin bir İngiliz kız vardı standın başında, Türkçe sayıları öğrenmiş, fiyatın sorulduğunu anlıyor ve Türkçe olarak söyleyebiliyor; kilometrelerce uzaktan gelip gönüllü olması bizi çok etkiledi.







Yorumlar

Popüler Yayınlar