YENİ YIL VE HEDİYELEŞME



İki hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. 

Artık eskisi gibi büyük heyecanlar yaşatmasa da yeni bir yıl her zaman yeni umutlar demektir. Geride kalan eski yılda yapmak isteyip yapamadığımız ne varsa yeni defterde yapılacaklar listesine yazılır. Eskisinden çok daha iyi bir yıl için hazırlar insan kendini. Bu hazırlıkların en başında hediyeleşme gelir, sevdiklerimize hediye almak için yarışırız. Hediyelik satan dükkanlar ışıl ışıldır eski yılın son ayında. Onu bir an önce göndermek, yenisine yer açmak için çarşıları tıklım tıklım doldururuz. Değişmez, her yıl böyle olur, güzel de olur bana kalırsa, mutluluk işler insanın içine. 

Oğlumu yeni yılın ilk günü doğurmuştum. O günden beri her yılbaşı günü onun doğum gününü kutlamak vesilesi ile bütün aile bizim evde toplandık yıllar boyu. Kalabalık sofralarla şenlendi yılbaşı akşamlarımız. Bu akşamların en büyük heyecanı birbirimize aldığımız hediyeleri açarken yaşanırdı. Ben ev sahibi olarak herkese aynı hediyeden verirdim. Evlerinde işlerine yarayacak, hep kullanacakları bir şey olurdu bu. Tabi ki kendime de aynısından alırdım. Hâlâ kullanırım birçoğunu. 

Biz yine aynı sofrada kutluyoruz oğlumla hem yılbaşını hem doğum gününü. Eski kalabalık olmadan ama eski heyecan ve neşeyle. Birkaç yıldır hediye almayı da bıraktık birbirimize. Sadece soframız için yeniliklere yer açıyoruz ve sohbetlerimiz en büyük hediye bize. Zaten hayatın en büyük hediyesidir bana oğlum, başka şeye gerek yok. 

Hediye almayı ve vermeyi severim. Güzel duygular yaşatır insana. Yıllar boyu sürecek hatırası olur.

Ancak bu yıl bir değişiklik yapılsa diyorum hatta bundan sonraki yıllarda da. Birbirimize hediye almak yerine bir yerlere yardım ve bağış yapılsa. İsteyen yine alsın hediyesini ama bir kısım da yardım yapsın.

Şubat ayında büyük bir deprem yaşadı ülkemiz biliyorsunuz, hâlâ yaralarını saramadı oradakiler. Biz burada normal yaşantımızı sürdürürken onlar barınma sorunu başta olmak üzere yiyeceğe, giyeceğe ulaşmada çok büyük zorluklarla karşı karşıyalar. Öğrencilerin doğru düzgün eğitim görmesi, çalışanların yaşamlarını sürdürecek bir işe sahip olup ayaklarının üzerinde durabilmeleri bizim tahminlerimizin ötesinde zor. Bir yandan kaybettikleri sevdiklerinin acısı henüz dinmeden bu tür sorunlarla hayata devam etme mücadelesi veriyorlar. Bizlerden gelecek en küçük bir yardıma bile muhtaçlar. 

Deprem bölgesinin sorunlarının dışında ülkemizde bir de ekonomik kriz sorunu var. İnsanların büyük bir kısmı ay sonunu getiremiyor. Çevremizde bu durumda olanlara az ya da çok demeden yardım elimizi uzatmaktan çekinmeyelim. 

Hani cenaze ilanlarında "Çelenk göndermek isteyenlerin bağış yapması rica olunur" diye yazar ya, işte biz de böyle yapalım artık. Biz birkaç arkadaş çoktan bıraktık hediyeleşmeyi doğum günlerimizde. Ya TEMA vakfına ya DARÜŞŞAFAKA'ya ya da başka bir faydalı kuruma bağış yapıyoruz birbirimiz adına. Artık deprem bölgesi diye büyük ve acı bir gerçeğimiz de olduğuna göre ve bugün onlara yarın maazallah bize olacağını düşünerek hareket etmeliyiz diyorum. 

Var mısınız? Özel günlerinizin hepsi için hediye beklentisiz yardım etmeye ihtiyaç sahiplerine? 

Veren el alan elden hayırlıdır sözünü unutmadan! 

İşlerimiz rast gitsin, dünyamız güzelleşsin, ihtiyaç sahibi insan kalmasın güzel ülkemizde.

Yorumlar

Popüler Yayınlar