AH O GÜNLER!

Sanırım her insanın çok sevdiği bir müzisyen, bir şarkıcı vardır. Dinlemekten zevk aldığı, huzur duyduğu, dinlerken kendini hep mutlu hissettiği. 

Ferdi Özbeğen benim şarkıcım. 

Zarif, naif, mütevazı, su gibi sesli muhteşem bir yorumcu, gerçek bir sanatçı. 

Bugün ölüm yıldönümü, bu dünyadan gideli on bir yıl olmuş. Bir şarkısında söylüyor ya, 'Sanki Daha dün Gibi'

Lise öğrencisiyken dinlemeye başladım, bir daha bırakamadım. Canlı dinlemek kısmet olmadı ama neredeyse hiçbir televizyona çıkışını kaçırmadım. Bir kasedi var eskiden kalma, çok dinledim. Altı yedi yıl önce bir pikap alınca plaklarını da aldım. Pandemi döneminde doğum günümde oğlum onun 20.yıl Şan Konseri Plağını hediye etti, ne kadar sevindiğimi anlatamam. Artık YouTube, Spotify gibi müzik dinlenecek internet siteleri, platformlar var ama plağın tadı başka, çıkarıp çıkarıp dinliyorum. 

Ferdi Özbeğen bir 'aşk şarkıları adamı.' 

Her dinlediğimde aşktan başka bir duyguya gidemiyorum. Bütün anılarım canlanıyor, hayatımın her dönemi gözümün önünde resmi geçit yapıyor adeta. 

İnstagram'da ferdiozbegen28ocak diye bir sayfa var, tesadüfen gördüm ve takibe aldım. Üç yıldır ölüm yıldönümünde anma gecesi yapıyorlarmış. Saat 21:00 de başladı, ne kadar sürecek bilmiyorum dinliyorum ve dinlerken yazıyorum. Eski konser kayıtlarından, televizyon programlarından görüntülerle söylediği şarkılar. Geçen yıl altı saat sürmüş, doğrudur, yorumladığı o kadar çok şarkı var ki, ayrıca tekrar tekrar dinlenebiliyor da. 

Bir söyleşisinde, ölüm öldürmez diyordu. Eğer anılacak eserleriniz varsa ölmüyorsunuz. 

Benim için ölmedi Ferdi Özbeğen. Çok fazla seveni olduğunu da biliyorum. 

Ölümünden sonra mirasını TEV'e (Türk Eğitim Vakfı) bağışladığını öğrendik. Zeki Müren gibi, Seyfi Dursunoğlu gibi ölümünden sonra da faydası oldu topluma. 

Ruhu şadolsun!

FERDİ ÖZBEĞEN KİMDİR?

1941 yılında İzmir’de dünyaya gelen Ferdi Özbeğen müzik alanındaki ilk eğitimini ortaokul sıralarında oturduğu dönemde aldı. 1960 yılında İzmir Koleji’nden mezun olunca yükseköğrenimini tamamlamak amacıyla İstanbul’a geldi. Üç yıl sonra, babasının vefatı üzerine üniversite eğitimini yarıda bırakmak durumunda kalan Özbeğen, ‘Ferdinand’ adıyla amatör olarak başladığı müzik hayatını 1965 yılında düzenlenen Altın Mikrofon Yarışması’na katıldığı dönemde sahneye taşıdı.

1974 yılına kadar orkestrası ile birlikte çeşitli bölgesel eğlence ve dinlence yerlerinde icra ettiği sanatını 1977 yılında çıkardığı “Ferdi Özbeğen’le 45 Dakika” albümüyle taçlandırdı. Beklenilenin aksine yüksek satış rakamları elde eden bu albüm sanatçının geniş kitlelerce tanınır bir hale gelmesini sağladı. Bu tanınırlığın getirmiş olduğu ilgi ve talepten sonra 1978 yılında Ferdi Özbeğen’le Sohbet, 1979 yılında Teşekkürler, 1980 yılında ise Mutluluklar isimli albümlerini dinleyicilerin beğenisine sundu. Bu albümleri sırasıyla Nice Yıllara, Yaşadıkça, Bir Sır Gibi ve Seviyorum Delicesine albümleri takip etti. 1983 yılında 20. Sanat Yılı’nı art arda verdiği konserlerle kutlayan sanatçı bir sonraki sene Türk Musikisinin klasikleri arasında kendine yer bulacak olan albümü Piyanist’i çıkardı. 1984 yılında Türkiye’de yayımlanan ilk Best Of albümlerden birisi olan ‘Sizin Seçtikleriniz’ ülke genelinde büyük ses getirdi ve sanatçının en başarılı ticari yapıtı oldu.

1985 yılında alaturka ve pop rock temalarını bünyesinde barındıran ‘Belki Bir Gün’ albümü, 1986’da ise yabancı dillerden Türkçe’ye uyarlanan eserleri kendine has yorumuyla seslendirdiği parçaların da içinde bulunduğu ‘Sana İhtiyacım Var’ albümü müzik raflarındaki yerini aldı.

Bu tarihten itibaren 90’ların ilk çeyreğine kadar geçen dönemde alaturka ve taverna türlerinde yaptığı albümlerle repertuarını genişletti.

1998’de çıkardığı ‘Kandil’ albümü yeni nesil müzikseverler için Ferdi Özbeğen isminin daha da duyulmasına önayak oldu. ‘Ayrılmayalım’ albümünü yayımladığı 2001 senesinde kendisine prostat kanseri teşhisi kondu.

80’lerde seslendirdiği şarkılarının yeniden düzenlenerek günümüzün müzik teknolojisine uyarlandığı ‘Can Suyum’ isimli albümü 2006 yılında piyasaya sürüldü.

Ferdi Özbeğen, 28.01.2013 tarihinde, ardında bizlere bırakmış olduğu, sayısı 400’den fazla olan şarkı ve bu şarkılarını kapsayan 30’a yakın albümden oluşan manevi mirasıyla birlikte aramızdan ayrıldı.