1950'ler ve MUHTEŞEM KADROLAR
"Hiç bu kadar iyi bir dönem yaşamadık."
Harold Macmillan, 1957 yılında İngiltere başbakanı seçildiğinde böyle demiş.
Batılı ülkeler
daha önce hiç böyle bir bolluk görmemiş; evler, arabalar, buzdolapları,
elektrikli süpürgeler, ekmek kızartıcıları, oyuncaklar ve bilumum alet edevat.
Rock'n Roll kulakları yıpratıyor, Üç boyutlu filmler gözleri bozuyormuş. Bolluk
ülkelerinde büyük bir refah dönemi yaşamayı sağlayacak şartlar bir araya
gelmiş, yeni süper marketler, Ali Baba'nın mağarasını aratmayacak kadar çok
harika nesnelerle doluymuş. Hula hoop kalçaları inceltiyormuş, sigara ile
kanser arasında bir bağlantı olabileceği söylentisi henüz etrafı sarmamış
olduğundan, sigara tiryakileri hâlâ keyifle sigara tüttürüyormuş.
40'lı
yıllarda korkunç bir savaşla başetmeye çalışan insanlar, 50'li yıllara, sanki
geçen on yılın acısını çıkarır gibi coşkuyla, heyecanla, umutla girmişler.
Gerçi Batılı
ülkelerde hal böyle iken dünyanın geri kalanında sorunlar hâlâ devam
etmektedir. Adaletten eser yoktur. Ne gam! (Şimdiki gibi)
Ben, 50'li
yıllar hakkında bir şeyler okumaktan, fotoğraflarına bakmaktan büyük zevk
alırım. Hatta zaman zaman, "keşke 50'li yıllarda genç olsaymışım"
derken bulurum kendimi.
Düşünsenize o yıllarda Elizabeth Taylor, Audrey Hepburn, Marilyn Monroe, Gina Lollobrigida, Marlon Brando, Elvis Presley, Cliff Richard gencecik. James Dean henüz yaşıyor, John Lennon daha yirmilerinde bile değil.
Ne muhteşem
bir kadro!
50'li
yıllarda Türkiye'de de sanat, hiç olmadığı kadar özgür, özgün ve kaliteliymiş.
Bedri Rahmi, Sabahattin Eyüboğlu, Abidin Dino, Cevat Şakir, Füreya, Aliye Berger,
Azra Erhat, Adalet Cimcoz'lar, daha ne isimler...
Hangisini sayayım? Bizde de kadro muhteşemmiş yani😊
Literatür
Yayınları bundan yaklaşık on dokuz yıl önce piyasaya bir seri kitap sundu. "FOTOĞRAFLARLA 20. Yüzyılın Sosyal Tarihi" adında.
Yorumlar
Yorum Gönder