ÜSKÜDAR KLASİK PAZAR

Nermin ablam Rize'deki memleket gezisinden döndü, hoşgeldine gittim bugün. Arayı uzun tutmuşuz bu sefer, hasretle sarıldık, sohbete doyamadık, yedik içtik. Nerelere gidebiliriz İstanbul'da bu aralar diye düşünürken, "Ablacım Üsküdarlıyız diye geçiniyoruz ama hiçbir etkinliğe gitmiyoruz, bak bugün pazar, Nevmekân Sahil'de Klasik Pazar dinletileri var, ne dersin gidelim mi?" dedim. Böylece aniden karar verdik ve omzumuzda kamp sandalyelerimizle düştük yola. 

Tanıtımlarda sandalyenizi alın gelin diyorlar ama pek de gerek olmadığını gördük. Çünkü plastik beyaz sandalyeler de dağıtıyorlar sandalyesiz gelenler için. Bir de rengarenk büyük minderler var isteyene. Kırk beş dakika kadar erken geldik ve ne şanslıyız ki en öne kurulduk. Erken geldik dedim ama yine de epey kalabalıktı bahçe. Konser saatine kadar da doldu zaten. Hatta konser başladıktan sonra bile çok gelen oldu. 

Şunu söylemeden geçemeyeceğim; ben dahil birçok insanın "Üsküdar'da tutmaz" diyebileceği bir proje hayata geçirilmiş ve muhteşem olmuş. Belediye başkanımız Sinem Dedetaş ve ekibinin vizyonunu takdir ettim. 

Bu pazar beşincisiydi bu etkinliğin. Hayatında hiç klasik müzik dinlememiş, bu müziğin tadını bilmeyen insanlar da orada ilk kez keyifli bir pazar akşamı geçirdiler belki. Ülkenin ünlü müzisyenlerini -bazıları dünyaca ünlü- ilçelerinde, üstelik bedava dinlemek herkese unutulmaz bir anı olarak kaldı. Her parçanın bitiminden sonraki büyük alkışlar bunun kanıtıydı. Bir saatlik konserin ardından içimiz huzur ve mutluluk dolu çıktık, kendimize bir keyif kahvesi ısmarlayıp öyle döndük evimize. 

Eve gelip de bu muhteşem akşamı yazmak için oturduğumda önce Üsküdar Belediyesinin Instagram sayfasına baktım, bu konserlerle ilgili neler var diye. Bugünkü konserin tanıtım paylaşımının altındaki yorumlar ilginçti, bir kısmı inanılmazdı. İyi anlamda değil kötü anlamda inanılmazdı. "Üsküdar'ın ruhuna uygun değil", "Üsküdar Üsküdar olalı böyle rezillik görmedi", "Gündem Gazze, siz ne yapıyorsunuz?", "Çok yazık", "Bizim kültürümüze ait değil" vs.vs. 

Öncelikle, bunun nesi rezilliktir? Rezillik ne demektir? Sonra, bizim kültürümüze ait olmayan hiçbir şeyi dinlemeyecek izlemeyecek miyiz? Böyle bir kural mı var? Dünyaca ünlü evrensel opera parçalarının dışında çok güzel Türk parçalarını, türkülerimizi operaya uyarlanmış şekilde harika söylediler. Bir saat boyunca insanları mutlu ettiler. 

Artık öyle bir hale geldi ki insanlarımız, sanki mutlu, coşkulu olmak, gülmek yasak. Dünyanın ve ülkemizin berbat gündeminden hiç mi sıyrılıp azıcık da olsa mutlu olamayalım? Zaten yeterince sıkıntı ve dert var, bırakın da insanlar en azından müzikle coşsun. Hangi tür hangi dilden olursa olsun müzik iyidir. Bir anda alır insanı bambaşka alemlere götürür. Bazı sabahlar işe yürüyerek giderken kulaklıkla dinlediğim şarkılar gibi. 

Geçen hafta Klasik Pazar dinletisinde yer alan, bu hafta da orada görüp kendisinden bir parça dinlediğimiz sanatçı Serhan Bali şöyle yanıt vermiş bu olumsuz yorumlara: 

"Müzik bizleri birleştirir, müziğe ideolojik anlamlar katiyen yüklemeyin, gelin açık ve önyargısız kulak, beyin, vicdan ve gönülle dinlemeyi deneyin, hiçbir müzikten korkmayın. Çevrenize ve sizden olmadığını sandığınız insanlara, tüm canlılara, doğaya bakışınız değişecek, mutlaka gelişecek, iyiye güzele doğru gideceksiniz. Kendinize bu güzelliği yapın, bu pazar ve her pazar müziğe gelin"

Bugünkü programda Bas bariton BURAK BİLGİLİ ve Soprano BURCU HANCI vardı. Birlikte ve solo söyleyerek kendilerine hayran bıraktılar. Piyanoda DİLAN DERELİ onlara eşlik etti. 

Burak Bilgili, "Kulak en tembel duyu organımızdır dedi. Yavaş ve geç alır. Klasik müziği dinler dinlemez sevemeyebilirsiniz ama bir iki üç derken bir bakmışsınız tiryakisi olmuşsunuz. 

Katılıyorum bu tespite. Bir de klasik müziği plak, cd yahut dijital kanallardansa konser salonunda canlı performansla dinlemek bambaşka. Çocukluğumda televizyondan dinleyip seyrettiğim Hikmet Şimşek yönetimindeki Pazar Konserlerini saymazsak yıllar önce, yirmili yaşlarımın başında, patronum ve eşinin gidemediği konserlerin abonman biletlerini bana vermesiyle başladı benim klasik müzik maceram. Her Cuma akşam ve Cumartesi sabahları Taksim AKM'de yapılan bu konserlere gide gele kulağım daha bir alıştı ve çok sevdi. 

Türkü de dinliyorum, Türk Musikisi de, Pop Müzik de. Klasik müzik dinliyor ve seviyor diye insanların ötekileştirilmesine inanamıyorum. 

Önyargıların değişmesi, müziğin evrensel olduğunun kabul edilmesi ve mutlu bir gelecek dileğiyle...

Esen kalın.


Yorumlar

  1. Üsküdar'daki bu olumlu gelişmeleri umutla ve takdir ederek takip ediyorum. Umarım mutluluğu hedefleyen ve yaşayan, empati kurabilen, sanata saygı duyan çağdaş bir toplum olabiliriz bu çabalar sayesinde.
    Sevgiler 🌺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, umutlarımız boş çıkmasın. Benden de sevgiler.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar