YENİ'NİN YENİLİĞİ / YENİ KÖYDEKİ ESKİ ADETLER
İşte yine bir pazar günü, yine sıkışık iş temposu ve yine güzel bir davet.
Geçirdiğim hafta o kadar yoğundu ki, hem fiziksel hem ruhsal olarak yoruldum. Daha bitmedi tabi, önümüzdeki hafta da buna benzer yoğunluk devam edecek.
Fakat çok güzel bir davet aldım, bu davetlerin kafamı dağıttığını, biraz nefes aldırdığını bizzat deneyimlemiştim geçen ay. Dolayısıyla tereddüt etmeden ve yaşadığım tüm sıkıntılara rağmen gittim.
Sibel hanımla aramızda müşteri ilişkisi dışında bir dostluk gelişti kısa sayılan zamanda. Bir yayınevi ve kitap kafe işletmecisi. Bizim ilişkimiz bir WhatsApp mesajı ile başladı; bilgi mesajımı okuduğunda hiç imlâ hatası görmeyince "Tamam" demiş, "Ben ancak böyle bir muhasebeciyle çalışabilirim." İşte o günden beri iş dışında edebiyat sohbetleri yapıyor, etkinliklerde buluşuyoruz.
Bugün Beykent Üniversitesi'nde öğretim üyesi Dr. Burak Yenituna'nın Yeni Medya adlı sunumunu dinledik. Üniversitelerin İletişim Fakültelerinde yeni bir bölümün adıymış.
Yeni medya aslında günümüz iletişimini ifade eden bir terim. İnsanların algılarını yönetmek için ekranlara yansıtılan üretimler. Çok güzel ve etkili örneklerle günümüz medyasının hepimizin algılarıyla nasıl oynadığını gördük. Zaten biz belki biliyoruz az çok da, bunları gençlerin öğrenmesi çok önemli bence. Sokakta oynamayı çoktan bırakmış bir neslin hemen tüm boş zamanını bilgisayar başında geçirdiği aşikar. Yalan haberler, manipüle edici bilgiler sürekli karşılarına çıkıyor. Doğruyu araştırma gibi bir zahmete de katlanmıyor çoğu. Ve yalan haberler o kadar kolay veriliyor ki yazılı ve görsel medyada. Tekzibi yayınlansa bile çoktan insanların kafalarındaki yeri almış oluyor. Hatta o tekzipler o kadar kıyıda köşede ve küçücük yer alıyor ki gören de çok olmuyor. Bu yalan ve manipülasyonlar büyük güçlerin istedikleri düzenin devam etmesini sağlamak için kullanılıyor. Özellikle reklamlar, burada genellikle kadın üzerinden mesajlar veriliyor. Ataerkil düzenin sürmesi gerek çünkü. Bunlar eskiden de yapılıyordu ama internet çok daha hızlı ve görünür olmasını sağladı.
Bu yeni medya ile öyle bir hale geldik ki internet olmadan sanki biz bir hiçiz. Yemekten giysiye tüm siparişlerimizde artık tek tık yetiyor neredeyse ve biz internetsiz kalırsak ne yapacağımızı bilemiyoruz. Birkaç saatlik elektrik kesintisinde yahut sosyal medyaya erişimin imkansızlaştığı durumlarda nasıl kalakaldığımızı deneyimlemedik mi? İnanılmaz bir şekilde bizi bizden uzaklaştırmış, fiziki sosyalleşmeden uzaklaştırmış. İzlediğim bir internet belgeselinde eski internetsiz yıllardan katlanılmaz yıllar olarak bahsediliyordu. Şimdi düşünüldüğünde katlanılmaz geliyor tabi. O yıllarda oldukça normaldi. İnterneti rüyalarında bile göremezdi kimse.
Bu arada, herkes hatırlar değil mi? Yani orta yaşın üzerindekiler, ne gürültülü bağlanılırdı internete. Telefon hattından üstelik, ayrı bir internet bağlantı hattı yoktu ve internet kullanıldığı sürece telefon meşguldü. Dosya indirmek saatler sürebiliyordu.
Nerden nereye gelindi yani.
Doğru kullanıldığı sürece internet teknolojisi harika elbette. Ancak dünya düzeninin geldiği noktada, yapay zeka ile insanların algılarıyla tümüyle oynandığı ortamda hepimizin işi zor.
Yorumlar
Yorum Gönder