BEKLEMEYİN

Hayat gerçekten tuhaf! Gerçekten acımasız geçen zaman...
Bugünlerde üst üste geliyor, adeta akın ediyor görmem gereken gerçekler. Şimdiye kadar görmezden geldiğim acımasız gerçekler.
Ama acımıyor şimdi hiç bir yerim. Acıtmıyor artık beni hiç bir şey Sadece nasıl da arka arkaya sıra takip eder gibi geldiğini düşünüp şaşırıyorum o kadar.
İlk başta duyup görseydin böğrüne bıçak saplanır gibi olan gerçekler şimdi sadece "yaaaaaa" dedirtiyor, o kadar.
Nasıl gelir insan bu hale? Nasıl bu kadar katılaşır yüreğii? Çok kolay değil elbet, nice aşamalardan geçer de, nice acılar çeker de, çekilen bu acılar yavaş yavaş işler yüreğinin derinlerine ve katmer katmer olan bu acılar yürekte katı, kaskatı bir katman oluşturur, böyle yani.
Bugün tanık olduğum gerçek ve hatta gerçekler de en üst katmanı oluştrdu işte. Önce kulaklarımı tıkadım, duyacaklarıma, buna rağmen duydum, sonra bıraktım akışına, bıraktım gitti işte.
Ben artık sadece kendimi seviyorum, sadece kendime değer veriyorum. Yok, bencillik değil bu, olması gereken, gecikmiş bir durum. Hiç bir şey için geç değildir, biliyorum. Gecikmişi de lehime çevireceğimi daha iyi biliyorum.
Uzun zamandır gözlerime yerleşen hüzün artık çekip gitmiş, aynaya baktım gördüm. Ne iyi etmiş de gitmiş, tekrar gelmeyecek, getirmeyeceğim.
"Benim göbek adım hüzün" derdim bir zamanlar, artık benim göbek adım asla hüzün olamaz, asla gözyaşı dökemem arkasından acının.
Beklemesin hiç kimse, beklemesin kendi yüreğim bile...

Yorumlar

Popüler Yayınlar