DENİZ SEKİ ve MASUMİYET

Deniz Seki, uyuşturucu ticareti yapmak suçundan hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasından sekiz ay sonra gizlendiği evde yakalanarak gözaltına alındı. Ertesi gün cezaevine gönderilecek.
Tüm medyada manşet.



Bir gazetenin internet sitesinde eli çenesinde gülümseyen yüzünü gördüm. O gülümseyen yüzdeki gözlerde hüzün vardı.Ama en çok masumiyet vardı.
Onu o kadar iyi anlıyorum ki.
Ve ona o kadar inanıyorum ki...
Arkadaşım değil, tanımam etmem. Ama masum olduğuna adım kadar eminim.
Kalbi masum, saf ve temiz, başka türlüsü olamaz. O gözler başka türlü öyle bakamaz.
Romantik bir kadın o, aşka inanmış bir kadın (artık inanmıyordur belki) ve bu yüzden hatalar yaptı. Değerini bilmeyen erkekleri sevdi, inandı. Aklıyla değil kalbiyle yaşadı. Yaşayarak öğrenenlerden o da. Doğru mu yanlış mı düşünmeden bodoslama dalıyor, acıyor, kanıyor, yanlışı iş işten geçtikten sonra görüyor. Görüyor ama tekrarlıyor.
Ekranlara ilk çıktığı günden beri izledim. Sempatikti, sahiciydi, hatta fazla sahici, fazla içi dışı bir.
Yıllar önce bir radyo programında da dinledim, yeni albümü hakkında konuşuyordu; artık şarkı sözlerini kendi yazdığı albümü hakkında. O güne kadar sadece beğendiğim bu kadını o günden sonra sevdim ben.
Ama kızdım da.
Her yanlış ilişkisine, kendine yaşattığı üzüntülere, kendini hırpalamasına, hırpalatmasına,
Kendime kızar gibi...

Kaçtı kaçtı sonunda yakalandı.
Anayasa mahkemesine yaptığı başvuru ne zaman ve nasıl sonuçlanır bilmiyorum. Bu süre içinde cezaevinde yatacağı kesin. Hakimler insanın gözlerinin masumiyetine bakarak karar vermiyor.
Üzülmesin bence artık, faydası yok. Bu ikinci cezaevi deneyimini iyi değerlendirsin. Orada yaşadıkları ve gördükleri ile olgunlaşan Deniz'in yüreğinden çıkacak sözler ve müzikler çok daha güzel olacak.