KİBARLIK BUDALASI

Cumartesi akşamı, çoktandır gitmeyi düşünüp ancak denk getirebildiğimiz, başrolünü Haldun Dormen'in oynadığı KİBARLIK BUDALASI adlı oyuna gittik.
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi tiyatro salonu tıklım tıklım doluydu ve gençler çoğunluktaydı.



Kibarlık Budalası, Fransız oyun yazarı Moliére'nin yazdığı ve ilk gösterimi 1670 yılında yapılan bir Bulvar Komedisi türüdür.

Yaklaşık 8 yıldır Haldun Dormen'in başrolünde, kapalı gişe oynanıyor.
En büyük isteğim Haldun Dormen'i sahnede görmekti. Bu usta oyuncuyu sahnede görmeden ölüp gitmek istemiyordum. Bu yıl 90 yaşını dolduran sanatçı hâlâ sahnede, üstelik bir değil bir kaç oyunla. Bu nasıl bir şeydir böyle? Nasıl bir tiyatro sevdasıdır? Yaşıtı insanların neredeyse tamamı evinden dışarı çıkamazken O sahnede!
Tamamen bunun için gittim, oyunun kalitesi, beğenip beğenmeyeceğim umurumda değildi. Ayrıca bu kadar büyük bir ustayı eleştirmek haddim olamaz; hem bilgi birikim yetersizliği ve hem de saygımdan dolayı.
Eve geldiğimde bilgisayarın başına oturup seyirci yorumlarını okumaya başladım. Ekşi Sözlük yazarları (!) sağolsunlar bir yerin dibine batırmadıkları kalmış. Neymiş efendim Haldun Dormen'in sesi çıkmıyormuş, inat etmenin ne alemi varmış ille sahneye çıkacağım diye. Bence çıkmalılar ve yeni nesil onları sahnede seyredebilmeli.
Evet, sesi zor duyuluyordu, evet belki biraz ağır hareket ediyordu, ama dimdik ayakta duruyor ve oyunu sürüklüyordu, daha ne olsun?
"Yapacak o kadar çok işim var ki" diyor 2 yıl önceki bir söyleşide. Yaşama bu kadar bağlı, sanırım bu bağlılık ayakta tutuyor onu.
İyi ki sahnedeydi ve iyi ki gidip ayakta alkışladım. İyi ki sevgili Göksel Kortay'ı da kadroya almış. Eşi kerem Yılmazer'in HSBC binasına yapılan bombalı saldırıda hayatını kaybetmesinden sonra hayata küsen Göksel Kortay için bu ne büyük jest!

KİBARLIK BUDALASI

YAZAN:            Moliére
UYARLAYAN: İpek KADILAR
YÖNETEN:      Hakan ALTINER
OYUNCULAR:Haldun Dormen, Göksel Kortay, Hakan Altıner, Damla Cercişoğlu, Hilmi Özçelik,                              Deniz Yeğin, Efe Deprem, Bahadır Vatanoğlu, Işık Selin Kuyumcu

KONUSU:
Cahil fakat saf, varlıklı orta sınıftan bir adam olan Mösyö Jourdain'in tek hedefi bir asilzade olmaktır. Soyluların yer aldığı sosyal statüye geçebilmek için elinden gelen her şeyi yapar. Aynı zamanda hedefinde soylu bir kadın olan Markiz'i baştan çıkarmak, kızını bir asilzadeyle evlendirmek gibi ara duraklar da bulunmaktadır. Kızı ise bir başkasını sevmekte, olaylar Jourdain'in dostu Kont, karısı ve hizmetçi çerçevesinde gülünç bir şekilde gelişmektedir.