CEMAL SÜREYA VE AŞK

Yaklaşık 15 gün boyunca vapurda, otobüste, marmarayda, metroda Nazan Arısoy adlı yazarın CEMAL SÜREYA 'Aşk Günü Doğdu' adlı
biyografik kitabını okudum.
Roman da denilebilecek bu kitaptan çok şey öğrendim. Her biyografik kitaptan olduğu gibi... Ve her elime
aldığımda kaldığım yerden büyük bir heyecan ve coşkuyla devam etme isteğini nasıl da özlemişim. Yazar Nazan Arısoy'un harika kalemi
olduğundan değil, Cemal Süreya'nın yaşamının sıradışılığındandı bu istek, bu heyecan. Nazan Arısoy'a teşekkür ediyorum bana bu sıradışı
yaşamı tanıttığı için. Ama çok taraflı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Anlaşılan o ki Cemal Süreya'yı çok seviyor ve bu yüzdendir ki
kabul edilemeyecek insani kusurlarını hoş gösterme çabasına giriyor.
Mükemmel şiirler yazan şair Cemal Süreya aşka aşık bir adam. Arısoy'un deyimiyle 'aşk adamı'. Aşık erkek kıskanır ve kıskançlık krizlerinde
yaşananlar normaldir. Sonuçta pişman oluyor ya benzeri söylemleri kabul edemiyorum.
Hep söylerim, yazarların, şairlerin özel yaşamlarını detaylarıyla öğrenmek iyi olmuyor.
Hayal kırıklığı yaratabiliyor. Yahya Kemal ve Nazım Hikmet için de böyle olmuştu bende.
Şiirlerindeki o hassas dizeleri yazan Yahya Kemal'in, Nazım'ın annesi Celile Hanım'a olan
vefasızlığı, Nazım'ın tüm aşık olduğu kadınlara, özellikle Piraye'ye vefasızlığı büyük hayal
kırıklığı yaratmıştı. Yine de yeteneklerine karşı koyamıyor ve şiirlerini okumuyor muyum?
Elbette. Ama her okuduğum dizede aklımda bin bir türlü düşünce dolaşıyor.
Cemal Süreya, geçirdiği annesiz çocukluğunun ardından aşık olduğu kadınlarda anne
şefkati arıyor, sahiplenmek istiyor. Sahiplenme sırasında azap şeklinde kıskançlık krizleri
yaşıyor ve yaşatıyor. Bunu yaparken maalesef şiddete de başvuruyor sonunda. Bir pişmanlık,
iki, hadi diyelim üç pişmanlık olsun sonra vazgeçsin değil mi? Hayır vazgeçemiyor, çünkü
aşk ona dünyayı başka gözle gördürüyor. Aşık olmadan yaşayamıyor, ama aşkını da
sürdüremiyor. En büyük ve ünlü aşkı Tomris Uyar'ı üç yıl süren birlikteliğinden ardından terkettiğinde müthiş pişmandır, ama geri dönülemeyeceğinin de farkındadır. İlk evliliği Seniha hanım dışındaki evlilik ve ilişkilerinde hep böyle olmuştur, hep pişmandır. Ama değişemez.
Zaman zaman çok kızdım, zaman zaman çok üzüldüm okurken.
Bugün Ülkü Tamer'in birinci ölüm yıldönümü imiş, denk geldi. Tomris Uyar ile genç yaşta evlenen Ülkü Tamer aynı zamanda Cemal Süreya'nın da arkadaşıymış, fakat onların aşklarına saygı duymuş ve hep dost kalmışlar. Aynı şekilde Tomris Uyar'ın son eşi Turgut Uyar ile

de. Sonuçta edebiyat çevresinde olduklarından içi kan ağlayarak da olsa görüşmek zorunda kalıyorlar.

"Bir soğuk yel eser / Üşür ölüm bile."
NUR OL Ülkü TAMER..